Fenerbahçe - Antalyaspor maçı sonrası yazarlardan çarpıcı görüşler

İşte spor yazarlarının Fenerbahçe'nin Antalyaspor'a sahasında 1-0 mağlup olduğu karşılaşma sonrası değerlendirmeler: Ömer Üründül: Ersun Yanal işleyen makinayı bozdu İlk dakikadan devre sonuna kadar tam anlamıyla tek kale bir maç izledik. Fenerbahçe hiç düşmeyen yüksek tempo ile oyunun yönünü devamlı değiştirerek etkili takım presi ile dönen topları da anında karşılayarak Antalyaspor'u adeta nefessiz ve 18'ine mahkum bıraktı. Böyle bir saha içi görüntüsünde ne düşünülür? Pozisyon zenginliği ve de en az 2 farklı skor avantajı. Ama Fenerbahçe bırakalım üretkenlik sağlamayı tek gol atamadığı gibi kalesine gelen tek atakta da gol yedi. Peki neden böyle oldu? Tabii birçok şey söyleyebiliriz ama bence bunun bir numaralı nedeni Antalyaspor'un mükemmel alan savunmasıydı. İkinci devrede herkesin öngörüsü bu yarıdaki oyunu ile Fenerbahçe'nin skoru değiştireceğiydi. Ama devre arasında sahneye Ersun Yanal çıktı. İşleyen makinayı bozdu; Tolga'yı çıkarıp maç eksiği olan ve kendisinin de geride kalan maçlarda pek düşünmediği Zajc'ı oyuna aldı. Tolga ilk yarıda hücum presin odak noktası idi. Aynı zamanda da Antalyaspor'un 2-3 öne çıkma girişimini kesmişti. İkinci yarının ilk 20 dakikasında Antalyaspor 2 net fırsatı kaçırdığı gibi üçüncüsünde de Aatif bomboş arkadaşına pas vermeyip egoistçe davrandı. Bu kaçan gollere rağmen moralleri bozulmadan yoğun baskıya büyük bir hırsla karşı koyarak belki kendilerinin dahi ümit etmediği bir Kadıköy galibiyeti elde ettiler. Gürcan Bilgiç: Ne Ozan ne de Muriqi... Bu haftanın öncesinde de gördüğümüz, sonrasında da çok çok göreceğimiz, klasik Fenerbahçe maçlarından biri oldu. Antalyaspor 11 oyuncusu ile kendi sahasında çoğunluğu ele geçirip, 'oynama-oynatma' modunu kullandı. Bu direnci ancak öne geçerek kırmaları gerekirken, baskıdan kaybedilen top ile altıncı dakikada da geriye düştü Fenerbahçe. Zor ve daha zor arasında seçim yapma şansları da kalmadı. Bundan sonrası sabırla denemekti. Emre Belözoğlu iyi yönetti bu pas trafiğini. Ağırlıkla sağ kanattan Isla ile gelmeye çalıştılar. Ancak ne Ozan ne de Muriqi, Isla'ya defans arkası koşu yaptırabildi. İki Antalya stoperi Muriqi'i kilitleyip etkisizleştirirken, faul sayısını da minimumda tutarak duran top fırsatlarını da törpülediler Fenerbahçe için. İkinci yarının ilk 15 dakikasında iki yüzde yüz gol fırsatı da genç Altay'ın ve Vedat Muriqi'in hamlelerine takıldı. Maçı 'tek kaleye' çeviren Fenerbahçe için çok başka bir tabela da konuşulabilirdi. Bülent Timurlenk: Kurtarıcı olarak sahaya sürdüğü Deniz... Şampiyonluk yarışında ezeli rakibiniz ile deplasmanda oynadığınız derbide sahaya çıkan 11'inizin bir hafta sonra Kadıköy'de değişmemesi için iki neden vardır. Bir, yenilmediğiniz için o futbolculara teşekkür ediyorsunuzdur, iki bu 11, ideal 11'inizdir. Fenerbahçe'nin 4 mevkide joker oyuncu oynattığı 11 elbette ki ideal 11'i değil. Dün kanatlarda iki 6 numarayla, kapanan Antalya savunmasını aşabilmek için yapılan orta sayısı 40'ı aşmışken Ersun Yanal'ın bir matkaba ihtiyacı vardı. Kanatlarda adam eksilten, hızlı ve sıfıra inebilen... Garry ve Moses yokken Ferdi'yi hiç düşünmemek, Deniz'i geçen hafta derbide sonradan oyuna alıp, 90 dakikada bitmeden çıkardıktan sonra dün ikinci yarıda kurtarıcı olarak sahaya sürmek... Türkiye'de ciddi bir teknik adam sorunu var. Fenerbahçe'de dün 3 stoper yedek kulübesinde oturuyordu. Geçen sezon da Başakşehir ligin son bölümünde 3 uzun santrforunu kenarda tutup, iki 1.70'lik forvetle gol arıyordu. Rakibe göre taktik var bu oyunda. Konfeksiyon giyinmeyecek, her maça göre takım elbise dikeceksiniz. Fenerbahçe dün eldeki 4 stoperden bir üçlü savunma yaratıp, Isla ve Dirar kanatlarda, Kruse ve Vedat çift santrfor bir diziliş tercih edebilirdi. Oyun iki adamın üzerine yüklü. Belindeki ağrılarıyla oynayan 39 yaşındaki Emre kısa atacak, uzun atacak, her şeyi yapacak. Kruse de topu Vedat'a aktarırsa... Ersun Yanal, camianın büyük coşkusunun gölgesinden çıkıp bu mağlubiyetin analizini yapmalı... Erman Toroğlu: Bence o pozisyon penaltı! İlk yarı F.Bahçe'nin bariz bir üstünlüğü var oyunda ama nereye kadar. Ceza alanına gidiyorlar, orada gereğini yapamıyorlar. Aslında Antalyaspor, Fenerbahçe'nin arka tarafına ilk yarı 1 defa gitti ve golü buldu. Başka gitmeyince, bu kez Fenerbahçeli oyuncular bütün enerjilerini hücumda kullandılar. Ama bir hata yaptı sarı-lacivertliler; topu taç çizgisi tarafından aut çizgisine kadar indirip orta yapmadılar. Halbuki bu tarz defansları geçmen için aut çizgisine kadar inip orta yapman lazım. İkinci yarı bu kez Antalyaspor oyuna çıkmaya başladı. Ve öyle güzel çıktılar ki, inanılmaz gol pozisyonları yakaladılar. Bir de topu bencillik yapmayıp ilk pozisyonda kullansalar, en az 2 net gol pozisyonları daha vardı. Şunu belirtmekte fayda var: Bu F.Bahçe kadrosu, kötü bir kadro değil. Ve bu tip golleri yiyorlarsa, Ersun aynaya bakmalı ve seri hareketlerle kendisini toparlamalı. Yani Ersun, sakatların arkasına sığınmamalı artık. Bu hafta öyle bir beyanat verdi ki; yani 'G.Saray iyi takım' diyor... Şunu demek istiyor: 'Biz iyi bir takıma karşı oynadık hem de iyi oynadık!' Ama geçen hafta ikisi de kötüydü. Fenerbahçe'nin yediği golde stoperlerin zavallı halini görmemek mümkün mü? Beyoğlu'nda adamı böyle rahat gezdirmiyorlar, mutlak birine çarpıyorsun. Golü atan oyuncu öyle geldi geçti defansı... Hakem kararlarına gelince... İlk yarı enteresan pozisyonlar var. Mesala Emre'ye bir bastılar, bir de yandan vurdular bileklerine. İkisinde de sarı kart kullanmadı hakem Antalyalı oyunculara. Muriqi, hem rakibinin ayağına bastı bir pozisyonda hem de rakibinin baldırına tabanını geçirdi. İki sarı karttan da atılabilirdi, direkt kırmızıdan da! Fenerbahçe hücumunda Antalyalı oyuncunun koluna gelen top, bence penaltı! Defans oyuncuları bu tarz pozisyonlarda ellerini arkaya alarak hareket etmeliler veya durmalılar. Hakem yorumunu öyle yaptı, VAR'daki Fırat Aydınus da öyle yaptı. Reha Kapsal: Ersun Yanal'ın Mevlüt kararı... Fenerbahçe'nin maça başladığı ilk 11'de 5 tane orta saha oyuncusu vardı. Antalyaspor'un, topu Fenerbahçe'ye bırakıp hızlı kontrataklarla gol atma düşüncesiyle bir oyun kurgusu vardı. Fenerbahçe'nin genel takım içinde ve hücumda çizgilerde bire birde adam eksitme oyuncu profil eksiği hücum organizasyonlarındaki saha içindeki en büyük sıkıntısıydı. Fenerbahçe'nin özellikle rakibin hızlı hücumlarına karşı savunma yerleşim hatası ve de son 6 maçta yenilen 7 golün 3'ünde Jailson'un bireysel hatası dün geceye de damga vurdu. Savunmanın yerleşik durması ile öne çıkması farklı savunma durumu getirir bir takıma. Fenerbahçe oyunu önde oynadığı zaman Jailson'un yapacağı savunma farklı, arkaya yaslandığı zaman farklıdır. Fenerbahçe çok koşup mücadele etti, çok orta denedi. Ama orta kalitesi yoktu, çok isabetsiz orta yapıldı. Yalnız hücumda üretkenlik sıkıntısı da maçta göze çarpan en önemli unsurdu. En net pozisyonu 60. dakikada Zajc ile buldular ve kaçırdılar. Emre çıktıktan sonra hem orta sahadan hücum bölgesine bağlantılar istenen kalitede olmadı, daha panik, daha bir içgüdüsel hücum haline dönmeye başladı Fenerbahçe'de. Ersun Yanal'ın iki hikayeyi iyi okuması gerek. Galatasaray deplasmanında bu ilk 11 ile başlayabilirsin, o maçın kurguları farklı olabilir. Antalyaspor ile kendi evinde oynadığında bu maçın farklı hikayesi ve kurgusu olması gerekir. Eğer çizgi oyuncularını ön libero özellikle hücumda iki tane futbolcu ile oynuyorsan burada bir teknik adam olarak farklı saha içi dizilişi olup o esnekliği de göstermek lazımdı. Maça Fenerbahçe 4-3-1-2 düzeni ile başlayabilirdi. Mevlüt ile Muriç iki santrfor, arkada Zajc'le. Bu farklılığı ve her maçın ayrı hikayesini iyi okuyabilmek lazım. Fenerbahçe için düşündürücü olan kaleci Altay'ın takımı adına en iyi oyuncusu olması. Ersun Yanal, Mevlüt'ü son 10 dakikada oyuna alarak geç hamle yapmış oldu. Zeki Uzundurukan: VAR odası ne iş yapar arkadaş? Penaltı güme gitti! Fenerbahçe, olağanüstü bir baskı ile başladı maça. Ön alanda öyle pres yapıp, oyunu rakip kaleye yıktı ki sarılacivertliler... Biz bu baskılı futbolu izlerken yorulduk da Fenerbahçeli futbolcular yorulmadı. Antalyaspor, ilk yarıda bir kez Fenerbahçe kalesine geldi. Onda da golü buldu. Ufuk'un attığı golde çalımı yiyen ve rakibine şut imkanı sağlayan Jailson'un büyük hatası vardı. Bu şok golün etkisinden anında kurtuldu sarılacivertli oyuncular. Emre Belözoğlu, liderliğinde rakip kaleyi sağdansoldan ve ortadan abluka altına aldılar. Bülent Korkmaz'ın takımları iyi ve katı savunma yaparlar. Dün de bunu yaptı Antalyaspor. Hatta konuk ekipte Aatıf, takımı adına ilk yarının en etkisiz ismiydi. Fenerbahçe'de ise Emre Belözoğlu'nun oyun zekasını ve attığı jeneriklik pasları ayakta alkışlamak lazım. 40'ına merdiven dayayan Emre, sahadaki genç oyunculardan daha çok koşup, ikili mücadele kazandı dün... Bu arada hakem Yaşar Kemal Uğurlu, Fenerbahçe'nin net penaltısını göremedi. Göremedi de VAR odası ne iş yapar arkadaş? Oradakiler nasıl göremedi bu penaltıyı? Fenerbahçe'nin buz gibi penaltısı güme gitti! Hakem ayrıca ilk yarıda iki takıma da çıkarması gereken 2-3 sarı kartı atladı. Avrupa'sı olmayan ve tek cephede yarışan Fenerbahçe'nin böyle iç saha maçlarını kaybetmemesi lazımdı. Emre'nin çıkması da hataydı. Hafta içinde muhabirlerle yaptığı sohbet toplantısında 'Biz şampiyon alacağız' demişti Ersun Yanal. Ben de A Spor'daki yayınımda 'Ersun hoca, geçen sezon da hep böyle iddialı söylemlerde bulundu. Yanlış yapıyor. Çünkü böyle iddialı konuşarak takımı strese sokuyor' demiştim. Öyle de oldu.... Emre Bol: Hataları yüzünden kin güdüyorlar sanırım! Şunu herkes bilsin; günübirlik skorlar aldatır ama oyun aldatmaz. Fenerbahçe birçok eksiğine, 4-5 yama oyuncuya karşın maçın tek hakimiydi. Bunları emin olun skordan bağımsız yazıyorum. Ayrıca anlaşıldı ki Fenerbahçe bu sezon hakemlerle de uğraşmak zorunda kalacak. Söz konusu Fenerbahçe lehine olacak bir pozisyonsa hakemlerin gözleri görmez, kulakları duymaz oluyor! Yaşar Kemal Uğurlu sarı lacivertlilerin yüzde yüz penaltısını vermedi. Ya VAR hakemi Fırat Aydınus'a ne demeli? Hakemler hataları yüzünden boşa çıktıkça kin güdüyorlar sanırım. Yaşananların başka bir açıklamasını bulamıyorum. Oyunun başından sonuna rakip sahada oynayan Fenerbahçe'nin gol atmak için tek bir planı vardı. Kanat ortalarının kalitesi öylesine kötüydü ki, bu planla tabelanın değişmeyeceği aşikardı. Kalenin önüne adeta otobüs çeken Bülent Korkmaz'ın ekibi, rakibinin merkezden gelmesini engelledi. Bu kadar önde oynayınca zaman zaman kontra ataklarla çıkan Antalyaspor'un farkı açmasını Altay engelledi. Ersun Yanal Mevlüt'ü oyuna almakta geç kaldı. Uzun lig maratonunda böyle kazalar olacaktır. Çok önemli değil. Önemli olan bu mücadeleyi ligin sonuna kadar devam ettirebilmek.