Halis müdahale

İstanbul'da büyüklerden puan alacaksan en az 2 farklı öne geçeceksin. Bu yeter mi? Yetmez, yetmedi. Topu rakip sahada tutacaksın. Bir de Halis Özkahya faktörü var ki...

Galatasaray, ilk yarı mücadele ediyor... Pardon etmiyor...
Futbolcular şu mesajı vermek istiyorlar: Biz bu Mancini'yi istemiyoruz.
Takım kötü oynayabilir, kabul.
Ama bir takımın kötü mücadele etmeye hakkı yoktur. İkinci yarı sarı-kırmızılılar biraz mücadele etmeye başladılar. Ama buradaki en önemli ayrıntı Gosso'nun çıkmasıyla Gençlerbirliği'nin orta alanının çökmesiydi.
İstanbul'da büyüklerden puan alacaksan en az 2 farklı öne geçeceksin.
Bu yeter mi? Yetmez.
Futbol topunu karşı yarı sahada tutacaksın. Maçı orada oynayacaksın.
Rakip topu senin sahana getirene kadar sen önlemlerini alacak, iyi savunma yapacaksın.
2-0'dan sonra Gençler bunu yapamadı, maçı da bıraktı.
Maçları fanatik seyrederseniz yakalamazsınız.
Her şey sizin lehinize gözükür.
At gözlüğüyle bakarsanız böyle görürsünüz.
G.Saray-G.Birliği maçında Türkiye'de futbolu bilenlerden yanıma 4 kişiyi alayım. 90 dakika boyunca Melo'nun yaptıklarını oynatayım.
Ondan sonra da sorayım:
Bu Melo 90 dakikayı nasıl bitirir?
Aynı cümleleri araya karbon kağıdı koyarak Fenerbahçeli Bruno Alves için de söylerim.
Bu iki futbolcu 90'ar dakikaları Türkiye'de nasıl bitirirler?
SELÇUK VE YEKTA DA...
Sadece Melo mu? Melo genelde zaten böyle oynuyor. Kart görmediği için de aynen devam ediyor. Ama dün akşam mesela Selçuk İnan, mesela Yekta Kurtuluş her an atılabilirdi.
Karşılaşmanın hakemi Halis Özkahya özellikle ikinci yarıda ikili mücadelelerde hep Galatasaray'a prim tanıdı. Sarı-kırmızılı takımın yollarını açtı.

BEŞİKTAŞ BAŞKA BİR ALEM ZATEN

Beşiktaş'a dönüyorum.
Orası başka bir alem.
Bakınız hiç kimse hikaye anlatmasın. Dün Beşiktaşlı iki oyuncu, oyuncu değiştirilmesi için sahayı terk etmelidir. Sakatlandıkları için mecburi çıkarıldılar.
Siyah-beyazlılarda alışılmış görüntü bu. Antrenmanlarda ve maçlarda bu görüntüler sık sık tekrarlanıyor.
Bunun sorumlusu teknik heyettir. Ama teknik heyet şunu söyleyebilir:
Kardeşim; biz sahaya bakarız. Sahanın dışına başka görevliler baksın.
Slaven Bilic de bunu söyleyebilir.
Çünkü adam Türkiye'yi tanımıyor. Onda da haklı. Beşiktaş'ta otoritenin olmadığı kesin. Böyle olunca gol de yersin, kurşun da yersin. Hani biraz daha ileri gitseler kulübe bomba falan koyacaklar.
ASIL SORU ŞU: KİM GÖTÜRECEK?
İki maçta da kalite yok. Ama Şampiyonlar Ligi'ne kim gidecek?
Yani parayı kim götürecek? Onun heyecanı var. Dün gece G.Saray direkten döndü. Kasımpaşa da sakın 'ben büyük takımım' falan demesin. Söylemekle büyük olunmuyor.
Bu Beşiktaş'a karşı böyle futbol oynarsan hikayesin. Hiçbir şey yapmasan bir hafta evvelki Sivasspor maçından kopya çeksen daha başarılı olurdun.

DİĞER HABERLER

Bu web sitesinde çerezler kullanılmaktadır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

"Tamam" ı tıklayarak, çerezlerin yerleştirilmesine izin vermektesiniz.