Ceza kişiye verilmeli

Gerçek kişi-tüzel kişi değerlendirmesini iyi yapmak lazım. Gerçek kişilerin işlediği suçlar sebebiyle, yeri geliyor milyonlarca kişi, belki bir şehir, birkaç şehir cezalandırılmış oluyor

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, İstanbul'da düzenlenen UEFA'nın 36. Olağan Kongresi'nde yaptığı konuşmada suç ve ceza kavramlarıyla ilgili çok çarpıcı ifadeler kullandı. Futbolu bir sanat, bir gösteri sanatı olarak muhafaza etmek, futbolu, barışın, dayanışmanın aracı olarak korumak ve gelecek nesillere aktarmak zorunda olduklarını ifade eden Erdoğan şunları söyledi: "Futbola Fair Play hakim olmalı. Futbolun da sporun da, şiddetle, hileyle, şikeyle anılmasını önlemek, bu noktada en güçlü tedbirleri almak ve kararlılıkla uygulamak mecburiyetindeyiz. Buna her şeyiyle katılan sporda şiddet yasasını çıkaran bir hükümetin başbakanı olarak burada birkaç kelimeyi ifade etmeyi de bir sorumluluk hissediyorum. O da şudur, hukukta bildiğiniz gibi suçların şahsiliği ilkesi vardır.
EN BÜYÜK CEZAYI ALSIN
Gerçek kişi ve tüzel kişi noktasında değerlendirmeyi iyi yapmak lazım. Gerçek kişilerin işlediği suçlar sebebiyle eğer tüzel kişilik suç ve ceza almaya kalkarsa burada sadece bir tüzel kişi, kurum ceza almıyor. Yeri geliyor milyonlarca o tüzel kişiliğin sempatizanı olan kişiler, belki bir şehir, birkaç şehir, cezalandırılmış oluyor. Burada suçların şahsiliği ilkesinden hareketle kim olursa olsun, bu şikeyi ve suçu kim işlemişse, en büyük cezayı alması en önemli adımdır ve bunun yapılması lazım."
PELE'NiN O GOLÜNÜ HÂLÂ UNUTAMADIK
Konuşmasında futbolun anlamından, birleştiriciliğinden söz ederken geçmişten de örnekler veren Başbakan Erdoğan, "1969 yılında, Maracana Stadı'nda Pele'nin attığı penaltıyı hâlâ unutabilmiş değiliz. Stat, adeta nefesini tutmuştu. Pele şutunu attı ve tahmin edilebileceği gibi gol oldu. Pele'nin bu bininci golü, tüm dünyayı olduğu kadar, ta burada biz Türkleri de etkiledi. 1970 Dünya Kupası'nda kolu bandajlı halde oynayan Beckenbauer, 1974'te takımını şampiyonluğa taşıyan Müller, Didi, Kempes, Cruyff, Maradona büyük bir keyifle, beğeniyle ve hayranlıkla izlediğimiz futbolcular oldu" dedi.
BABAMLA MAÇ HALiNDEYDiM
Başbakan Erdoğan, 1970'li yıllarda kendisinin de bir yandan sahalarda, bir yandan rahmetli babasıyla tam bir maç halinde olduğunu ifade ederek şöyle konuştu: ''Rahmetli babam, okumamı isterken, ben yırtık kramponlarla, lastik ayakkabılarla gizli gizli katıldığım antrenmanlarla futbol kariyerimi ilerletmek arzusundaydım. Sakatlandığımda evde acımı bastırıyor, kramponlarımı kömürlükte saklıyordum. Resimlerimizin basıldığı gazeteleri, babam görmesin diye saklıyordum. Sonuçta rahmetli babam haklı çıktı ve ben futbolcu değil, siyasetçi oldum."
2012'DE 18 YENi STAT YAPACAĞIZ
Başbakan Erdoğan konuşmasında, son dönemde Türkiye'de çok önemli uluslararası organizasyonların başarıyla gerçekleştirildiğini söylerken, müjde niteliğinde açıklamalar da yaptı. Erdoğan, 2012 yılında, 18 yeni stadyumun yapımına başladıklarını belirterek, "Bu yıl içinde, 108'i sentetik ve doğal çim saha olmak üzere 352 yeni tesisi bitirmiş olacağız. Sporu da doğrudan etkileyecek altyapı eksikliklerimizi tamamlıyor, hızlı tren, havalimanları, otoyollar konusunda Türkiye'nin tamamını kapsayan çok büyük bir seferberliği kararlılıkla sürdürüyoruz" diye konuştu.
EURO 2020 BURADA OLSUN
Konuşmasının sonunda bir kez daha UEFA Genel Kurulu'nu İstanbul'da gerçekleştirdikleri için Başkan Platini'ye teşekkür eden Erdoğan şu ifadeleri kullandı: "Şimdiden diyorum ki, bu toplantıyı 2020 Avrupa Futbol Şampiyonası'nı İstanbul'umuzda yapmak üzere adımını atmanın da zihinsel olarak dünyanızda yer alması temennisiyle UEFA yönetimine teşekkür ediyor, FIFA Başkanı Blatter'e katıldıkları için şükranlarımı sunuyorum. Tüm katılımcıları, tüm misafirlerimizi sevgiyle, saygıyla selamlıyorum."
IRKÇILIK iNSANLIK SUÇUDUR
Konuşmasında, son dönemde özellikle Avrupa'da yükselen ırkçılık sorununa değinen Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, "Burada, futbolu, spor dünyasını çok yakından ilgilendiren bir hususa, özellikle de bir tehlikeye dikkatlerinizi çekmek istiyorum. Irkçılık, bir insanlık suçudur. Irkçılık; insanlığa, vicdana aykırı olduğu kadar, sporun ve futbolun ruhuna tamamen aykırıdır. Yeşil sahalarda olmasa bile, tribünlerde, ırkçı, ayrımcı eğilimlere karşı son derece hassas ve dikkatli olmamız gerektiği açıktır. Futbolun saflığını esir almaması için, başta FIFA ve UEFA olmak üzere tüm tarafların hassasiyet sergileyeceğine yürekten inanıyorum" dedi.


DİĞER HABERLER

Bu web sitesinde çerezler kullanılmaktadır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

"Tamam" ı tıklayarak, çerezlerin yerleştirilmesine izin vermektesiniz.