"Türkiye'de, kendi evimde şampiyon olmak istiyorum"

2015 yılında 1 Dünya Kupası Şampiyonluğu ve 2 ikincilik kazanan Tayfun Taşdemir, dünya genel klasmanını 4. olarak tamamladı. 2016 yılında hedefinin dünya klasmanında zirveye çıkmak olduğunu belirten Taşdemir; "İlk defa dünya klasmanında ilk 4'e girebildim. Bu hedefi tutturdum. Daha iyi olabilirdi bu ama 2016'daki hedefim İnşallah başarabilirsem bir numara olabilmek" şeklinde konuştu.
Şampiyon Bilardocu Tayfun Taşdemir, 2015'te hedeflerine ulaştığını ancak 2016'da daha büyük başarı beklediğini belirterek şunları söyledi:

"2015 benim için çok özel bir seneydi. İlk defa dünya klasmanında ilk 4'e girebildim. Eskiden de bronz madalya, gümüş madalya vardı ama ilk defa bireysel anlamda bir dünya kupası şampiyonluğu geldi. Bir dünya kupası ikinciliği ve uluslararası özel turnuvaların bir tanesinde yine finalde oynadım. Tabii hedefim ilk dört diye daha önce söylemiştim. Hedefi de tutturdum. Daha iyi olabilirdi bu ama 2016'daki hedefim İnşallah başarabilirsem bir numara olabilmek. Aslında sporcu olarak belirli hedeflerime ulaştım. Dünyada ilk 8 sporcu arasında gösterilen isim olarak devamlı anılan biriyim ama her sporcunun rüyası dünya klasmanında bir numara olabilmek. Bir numara olabilmek için de ciddi antrenmanlara başladım. Önceden yapmadığım antrenman sistemlerinde oynamaya başladım."
Bursa'daki Dünya Dupası'nı kazanmak istiyorum

"Bu yılın ilk Dünya Kupası ayağı Bursa'da ve 1-7 Şubat arasında düzenlenecek. Türkiye'de hiç dünya kupası ayağı kazanamadım. Bir tanesinde gümüş madalyada kaldım, 2 tanesinde de bronz madalyada kaldım. Türkiye'de kendi evimde şampiyon olmak istiyorum. Hem sezona çok iyi başlamak hem de bir ilki yapabilmek istiyorum. Son dünya kupasında Murat Naci Çoklu'nun kendi evimizde şampiyonluğundan sonra ikinci kez bir Türk'ün ben veya diğer sporcuların da olmasını çok isterim ama kendi adıma söyleyeyim; İnşallah şampiyonlukla başlarım."
Almanya ve Hollanda Liglerinde tercih edilen bir bilardocu

Milli oyuncu, dünya klasmanındaki başarılarının yanı sıra Hollanda ve Almanya Süper Lig takımlarının da kaptanlığını yaptı. Bilardoda önemli ülkeler arasında yer alan Almanya ile şampiyonluğa ulaşan Tayfun Taşdemir, bu sene de Hollanda takımına transfer oldu.
Taşdemir bu ülkelerdeki mücadelesini ve bilardo geçmişini şöyle anlatıyor:

"Profesyonel hayatıma 2000 yılında başladım. 2002 yılından beri Hollanda'da oynuyordum 2008 yılına kadar. 2010 yılında ise bir takımda tekrar oynadım. Özellikle krizin geldiği zamanlarda sponsorluk imkanları biraz düştü. Tabii ki biz de pahalı bir sporcuyuz. Yol, uçak, otel masrafları ve size ödenen ücretler o yüzden 2-3 senedir Hollanda'da oynayamıyordum. Yaklaşık 2 senedir Murat Naci Çoklu arkadaşım ile birlikte Almanya'da oynuyordum ve geçen sene de şampiyon olduk. Bireysel anlamda benim için hem takıma olan desteğim ve başarım tabii ki önemli ama daha çok formda kalma adına benim için çok önemli şeyler. Her hafta gidip maç yapıyorsunuz, tabiri caizse istim üzerindesiniz. Herhangi bir şampiyonada ya da dünya kupasında hazır halde gidiyorsunuz. Çünkü oradaki maçlarda genelde rakiplerinizle oynuyorsunuz. Bir anlamda antrenman oluyor bu da benim için çok avantajlı bir durum."
Bilardo Federasyonu'nun 2004 ile 2014 arasında duraklama ve gerileme dönemi yaşadığını dile getiren Tayfun Taşdemir, 2014'den itibaren Ersan Ercan Başkanlığı ve Yönetimi ile beraber büyük bir çıkış içerisine girdiklerini, geçen yıl 17 uluslararası kupa kazandıklarını hatırlattı. Taşdemir şu ifadeleri kullandı: "2004 ile 2014 arasında duraklama ve gerileme dönemi yaşadık diyebilirim. Çok iyi yönetilmedik. 2014'den itibaren Ersan Ercan Başkan ile beraber büyük bir çıkış içerisindeyiz şu anda. Hem camianın birebir yakınına girerseniz şampiyonanın fazlalığı, insanlardaki heyecanlar, bilardocular arasındaki heyecan, motivasyon ve herkesin kendini daha fazla değerli hissettiği bir ortam içerisindeyiz şu anda. Daha Başkan geleli 1 - 1.5 sene oldu. Zaten benim başarımdan da görebilirsiniz.
"Ben 2010-2011 senelerinde bir ara bilardoyu bırakma dönemine kadar geldim. Yönetim anlamında işler o kadar kötü gidiyordu hem dünyada hem de Türkiye'de. Tabii kendi ülkenizde işlerin kötü gitmesi çok kolay bir iş değil sporcu olarak. Bunları gözü kapalı olarak seyretmek ve spora devam etmek çok kolay değildi. Yönetimin bu anlamda iyi olması sporcu için çok önemli bir şey. Ersan Başkan ve yönetim bir buçuk senedir geldi ve ben ile diğer sporcuların yaptıkları ortada. Geçen sene 17 tane kupa kazanılmış, madalya getirilmiş çok önemli, rekor. Bu yönetimin ne kadar önemli olduğunu gösteren bir delildir. Kendi adıma söylüyorum ve diğer sporcuların da aynı şekilde düşündüğünü biliyorum inanılmaz çalışkan ve hedefleri çok yüksekte olan bir başkanla ve yönetimiyle çalışıyoruz. Bu anlamda ben de sporcu olarak aynı şevke ve motivasyona sahibim. Federasyon yükseğe çıktıkça ben de bireysel anlamda o zirveye çıkmak istiyorum."