Rotasyon değil imitasyon!

Türkiye’de her şeyin imitasyonu var. Çantanın, saatin, ayakkabının… Bu rotasyon diye 11’e girenler de imitasyon.

Türkiye'de yeni moda var "rotasyon" diye… Bir de Türkiye'de yıllardır "imitasyon" var.
Hem de her şeyin imitasyonu var.
Saatin, çantanın, ayakkabının… Haliyle bu rotasyonda da fazla şans bulamayan, kaliteleri daha düşük oyuncular, yani imitasyonlar oynuyor. Sonra bakıyorsunuz imitasyonlardan bir şey olmayacak, tekrar gerçeğe dönüyorsunuz.
Bunun adına "rotasyon" diyorlar. Bu rotasyondan ben bir şey anlamıyorum.
Dünyanın büyük takımları, yani bu işin babaları hiç rotasyon yapmıyorlar.
Onlardaki oyuncular insan değil, uzaydan gelmişler.
Üç günde bir maç oynayamazlar.
Bizim futbolcular dışarıdan da gelseler, içeriden de olsalar hepsi altın ve pırlanta oldukları için rotasyon yapmak lazım.
Birileri çıkıp bana desin ki; Dün gece Beşiktaş iyi futbol oynadı… Hiç kimse bunu diyemez. İkinci yarı biraz mücadele ettiler o kadar. Onda da Çaykur Rizespor, Beşiktaş'ın arka tarafına gidemedi.
Bu gidememek fikir olarak değil, tamamen Beşiktaş'ın etkisi altında kalmaktan kaynaklı. Beşiktaş'ın geçen seneki futbolunun yerinde yeller esiyor. Geçen yılki o organizasyon yok, şahsi becerilerle oynuyorlar.
GÖLGE ETME ABOUBAKAR!
Aboubakar diye bir futbolcu aldılar, enteresandır Şenol onu rotasyona sokuyor, ikinci yarıda oynatıyor. Hani Aboubakar her maç gol atıyor ya, muazzam da yoruluyor. Adamcağızı dinlendirmek lazım!
Bakınız, birisi bana sorsa "Aboubakar dün ne yaptı?" diye… Şu cevabı veririm; 90+3'te süper bir iş yaptı. Beşiktaş'a dün gece en faydalı hareketi oydu.
Peki ne yaptı? Golü atan Adriano'nun şutunda kafasını eğdi, vücudunu çekti topun önünde...
Gelip ona dokunsaydı zaten tam dağlara taşlara olacaktı. Ama maçtaki en faydalı işini yaptı. Topun önünden çekildi. Hani derler ya "Gölge etme başka ihsan istemem". O top gitti gol oldu. Aboubakar'a iki tane pozisyon geldi. Normal bir oyuncu dahi çok rahat atar. Ama Aboubakar, bunlara bakar!
KEYİFLİ FUTBOLU GÖREMEDİM
Beşiktaş cumartesi günü oynamaya isyan ediyor. Şimdi Beşiktaş'ın isyanına millet diyor ki; "Kardeşim Fenerbahçe perşembe oynadı, pazar oynuyor. Beşiktaş çarşamba oynadı cumartesi oynuyor… Zaten buna kimse bir şey demiyor. Ama Beşiktaş şunu söylüyor: Kardeşim bu ligde şampiyonluğa giden 3 tane takım olacak bu belli. Fenerbahçe, Galatasaray, Beşiktaş... Beşiktaş, "Bizim rakibimiz Galatasaray cuma veya cumartesi oynamıyor da pazar öğleden sonra oynuyor. Pazar öğleden sonra ben de oynayabilirdim" demek istiyor ama şimdiden "G.Saray'a koltuk çıkılıyor" demek işlerine gelmiyor.
Beşiktaş'ta Tosic iyi işler yapıyor, kaleci Fabri iyi işler yapıyor, bir de Caner… Bunlar telaşlanmadan, sakin her dakikadan faydalanarak oynuyorlar.
Diğerleri için aynı şeyleri söyleyemeyeceğim ve yazamayacağım.
Ama şunu yazacağım; Beşiktaş'ın geçen seneki keyifli futbolunu bu sene hala göremedim. Dün gece de uzaktan vurulan tesadüf bir golle kazandılar. Ama şu bir gerçek ki bu böyle gitmez. Şenol Güneş de "rotasyon" diye milleti uyutmasın.
5 METREDEN GÖRMEDİ
Cüneyt Çakır, devre biterken Tolgay'a gözünün önünde yapılan faulü görmedi. Mesafesi 5 metre… Es geçti. İtiraza da sarı kart gösterdi.
Maçın gözlemcisi de Cüneyt Çakır'ın bu 5 metreden es geçtiği faulü görmüştür sanırım.
Çaykur Rize, ilk yarıda biraz mücadele etti.
İkinci yarıda defans oynayıp, hücumu unuttu.
Büyük takımlara 1 gol atamazsan puan alma şansın olmaz. Korkarsan hiç olmaz.
Ne oldu? Yedin golü oturdun aşağı.

DİĞER HABERLER

Bu web sitesinde çerezler kullanılmaktadır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

"Tamam" ı tıklayarak, çerezlerin yerleştirilmesine izin vermektesiniz.