4 yıl nal toplatır

Beşiktaş ‘feda’ dedi, ‘cefa’ dedi, sonunda şampiyon oldu. Belli paralarla-prensiplerle güzel işler yaptılar. Doğru bildiği yolda devam eder, ‘ayağına sıkmazsa’ 4 yıl daha F.Bahçe ile G.Saray nal toplar

Beşiktaş önce 'feda' dedi, paraları kıstı, sonra musluğu kıstı. Sonra 'cefa' dedi, Türkiye'nin dört bir yanında maç yaptı.
Aziz Yıldırım'a gitti Fikret Orman, 'Sizin sahanızda oynayabilir miyiz?' dedi. Aziz Yıldırım'ın cevabı enteresan!
'Sen önce bir Galatasaray'a git, onlar 'evet' derse ben de stadı vereceğim' dedi. Fikret Orman bunun üzerine Galatasaray'a gitti. Lise mezunlarından kurulu olan Galatasaray Yönetimi 'hayır' cevabını verdi. Yani Fikret Orman iki taraftan da ret aldı. Galatasaray vermeyince, Fenerbahçe de vermedi sahasını. Konya'da Ankara'da oynadılar, Olimpiyat Stadı'nda oynadılar, Başakşehir'de oynadılar. Bu karşı tarafla olan mücadeleleri...
Bir de kulübün içinde liderlik yarışı vardı. Ahmet Nur Çebi ve ekibi ile...
Ayrıca bir de Mete Vardar sorunu...
Yani tabiri caizse Çarşı da karışıktı.
Siyah-beyazlılar hem şampiyonluk mücadelesi verdiler rakipleriyle, hem de içerde bir liderlik kavgası... Sonunda liderlik savaşı da Fikret Orman'ın lehine bitti, Beşiktaş da şampiyon oldu.
Yeni bir dönemi başlattı
Aslında Beşiktaş'ın bu seneki şampiyonluğunun arkasında yatan olay şu...
Kulüp içi çekişmeleri her takımda olabilir.
Ama Beşiktaş belli paralarla belli prensiplerle öyle güzel işler yaptı ki;
Fikret Orman'ın söylediği bir cümlede olduğu gibi 'Herkesin bir düşündüğü bildiği vardır ama bir de Allah'ın bildiği vardır...' Sonucunda belli bir yere geldiler.
Aslında Beşiktaş'ın bilerek veya bilmeyerek bu seneki başarısı, Türk futbolundaki bir dönemin bitişi, bir dönemin başlangıcıdır. Yani milattan önce, milattan sonra diyebilirsiniz.
Burada bir dakika duralım...
Eğer Beşiktaş sistemini değiştirmez, şirazesini şaşırmazsa; bu bildiği doğru yolda devam ederse önümüzdeki 4 yılda bu Fenerbahçe ile bu Galatasaray nal toplarlar ve bu Beşiktaş çok büyük işler yapar.
Buradaki büyük tehlike Beşiktaş'ın içindeki grupların birbirlerine silah sıkması olur.
Yani ayaklarına...

Aziz Yıldırım kaçınca ne olacak?
Aziz Yıldırım, 18 yıldır Fenerbahçe Başkanı. Sarı-lacivertliler 6 kere şampiyon olmuşlar.
Yani 3 senede bir. Fenerbahçe'yi kim yönetirse yönetsin zaten 3 senede bir şampiyon olur.
Aslında Fenerbahçe taraftarının mali gücüne baktığımda;
'Bilet al' diyorsun bilet alıyor, 'kombine al' diyorsun kombine alıyor, 'yurt dışına gel' diyorsun uçağa binip geliyor, 'forma al' diyorsun alıyor, 'çocuğuna tişört al' diyorsun alıyor, 'kulübe bağış' yap diyorsun yapıyor.
Yani Fenerbahçe seyircisi ne denirse yapıyor.
Yapıyor da sonunda kulüp nereye geliyor?
Gördüğünüz gibi dün (önceki) akşam kamyon devrildi. Bir gün Aziz Yıldırım bu kulübü bırakıp kaçacak.
Bakın kaçacak diyorum...
Kaçtıktan sonra kulübün mali portresi ne gösterecek?
Ben de çok merak ediyorum.
Ama tahmin ediyorum...
Aziz Yıldırım kendinden sonra gelecek adamın kendi yönettiği 18 yıldan hesap sorulmasını istemeyecek bir başkan olmasını istiyor.
Bu da benim değil, Fenerbahçe kongre üyelerinin sorunu.
İbra edecekler mi?
Önümüzde sarı-lacivertli kulübün mali kongresi var.
İbra ederler mi, etmezler mi o da onların sorunu.
Yalnız şu cümleyi unutmayın;
İbra ederlerse de etmezlerse de o kongre üyeleri kucaklarında bir çocuk bulacaklar.
Onun da sorumlusu oy kullanan kongre üyeleri olacaktır, unutmayınız bir kenara yazın.
Sonra da o çocuğun nüfus cüzdanına ne yazacaksınız, bana söylerseniz ben de onu yazarım!..

Yalçın ve Ömer Toprak olmalıydı
Milli Takım'da kadrolar açıklandı.
Mutlaka çatlak sesler çıkacaktır. Mesela; Milli Takım'da 4 tane kaleci var aday kadroda.
Ama şampiyon olan takımın kalecisi yok. Doğru mu? Bence doğru.
Peki defans açıklanıyor, stoperlerde sorun var. Doğru mu? Bence yanlış. Neden Başakşehirli Yalçın yok? Gökhan Töre var, Ömer Toprak yok. Ömer Toprak nerede?
Almanya'da üst düzeyde. O mevkide sıkıntımız var mı, var. Peki dönelim şimdi başka sıkıntıya.
Fatih Terim, Türkiye Futbol Direktörü. Peki Türkiye Futbol Direktörü'nün alt sınırı üst sınırı, yetkileri ne kadar? 250 gram mı, 1.5 kilo mu, 5 kilo mu belli değil.
Peki bu neye tesir ediyor? Fatih Terim'in yaptığı son röportajlara bakıyorum. Terim iki şeyden bahsediyor.
Kalırız milli takım ile orada başarılı oluruz, döndüğümüzde ben size gösteririm.
Orada başarısız olduk, döneriz o zaman ben başka yollara bakarım...
Galatasaray olur, başka şeyler olur. Onu görüyorum. Niye, çünkü Futbol Federasyonu ile Fatih Terim şu anda tam uyumlu çalışamıyorlar. Onu da görüyoruz.
Türkiye Futbol Direktörü'nün sınırlarını hep merak etmişimdir.
Bir de Futbol Federasyonu Başkanı'nın sınırlarını. Ne kadar zaman geçti bir tek ses çıktı. Yabancı serbestisi.
E, peki Türk futbolunun geleceği, planlar... Onlar ne oldu?
Şöyle oldu;
Seyyarlar yollarda pilav üstü nohut satıyorlar ya onun gibi oldu.

Berlin uçağındaki fotoğrafın şifresi
Fenerbahçe Yönetimi, Berlin'e gidiyor. Uçakta çok güzel bir fotoğraf var. Hatıra fotoğrafı. Değişik değişik isimler var ama benim dikkatimi bir kişi çekti.
Fotoğrafın sol tarafında Mümtaz Karakaya.
Bu arkadaş Ankaragücü takımında yöneticilik yaptı.
Bu arkadaş ondan evvel siyasi hayatta bazılarının özel danışmanlığını da yaptı.
Sonra bu arkadaş Aziz Yıldırım tarafından Futbol Federasyonu'na atandı.
Sonra bu arkadaş Mahmut Özgener'in yanında gezmeye başladı.
Sonra bu arkadaşı Aziz Yıldırım telefonla arıyordu ve bu arkadaş Aziz Yıldırım'ın açtığı telefonu Mahmut Özgener'e veriyordu.
Yani Aziz Yıldırım, Mahmut Özgener'i direkt arayamıyordu. Veya Mahmut Özgener, Karakaya'ya diyordu ki, 'Aziz'i arar mısın!..' O da Aziz'i arıyordu.
Aziz karşısına çıkınca telefonunu Mahmut'a veriyordu.
Bu telefon trafiği hep böyle sürdü.
Ama bunlar şike operasyonunda tapelere yakalandılar. Dünya alem bunların münasebetini bildi.
Peki şimdi bu Mümtaz Karakaya ne iş yapıyor?
Fenerium'un başına tayin edildi.
Tekstilden çok iyi anlar ya bu arkadaş!
Politikadan anladığı kadar.
Peki Fenerium'u götüren adam yıllarca kimdi? Abdullah Kiğılı...
Giyimde kuşamda bu işin piri.
Yıllar sonra yerine kim geldi?
Mümtaz Karakaya.
O neyin piri? Telefon trafiğinin...
Yıllar geçiyor, bütün taşlar yerine oturuyor.
Hem de fotoğraflarla.

Işıklar sönünce
Kupa töreni yapılıyor, muhabbetler iyi. Kakara, kikiri. Sonunda bir anda ışıklar sönüyor. Beşiktaş'a kupasını Federasyon Başkanı Yıldırım Demirören veriyor. Peki neden ışıklar sönüyor? Yıldırım Demirören ışıklarda gözükmeyip, tepki çekmesin diye. Peki niye tepki çekecek? Onu da bana sormayın, Yıldırım Demirören'e sorun...

DİĞER HABERLER

Bu web sitesinde çerezler kullanılmaktadır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

"Tamam" ı tıklayarak, çerezlerin yerleştirilmesine izin vermektesiniz.