Erhun Ateş: Avrupa'da yola devam

Bu sene Beşiktaş'ı iki farklı kulvarda incelemek ve yorumlamak gerek. Kontenjan dolayısıyla Süper Lig'de Schuster'in zaman zaman zor günler geçireceği kesin. Ancak Avrupa kulvarında biraz daha farklı ve göz zevkine hitap eden bir Beşiktaş izlenmesi olası bir durum. Dün geceki maçta Helsinki'nin gücü ortadaydı. Hiçbir zaman Beşiktaş ile boy ölçüşecek bir takım değil. Beşiktaş da bunun farkında olacak ki rakibe göre muamele yaptı. İstediği zaman vitesi yükseltti, istediği zaman ise maçı rölantiye almasını bildi. Açıkçası iki takım arasındaki güç ve kalite farkı fazlasıyla ortadaydı. Q7'nin attığı gol bence yoktan var edilen bir goldü. Beşiktaşlılar bu tip gollere bu sezon hazır olsunlar.
Q7 ve Guti ölüyü diriltir
Bu arada Bobo'ya da değinmeden geçemeyeceğim. Solunda Q7, hemen arkasında ise Guti. Valla ne yalan söyleyeyim bu iki adam ölüyü diriltir. Ama Bobo'yu bir türlü diriltemediler. Ancak Bobo'nun dün yaptığı asist ise unutulacak gibi değildi. Geçmiş maçlara baktığımızda savunma daha fazla açık veriyordu. Rakip iyi olmasa da Schuster bu karşılaşmada defans anlayışını değiştirmiş. Eğer bu sistemle oynamaya devam ederse Beşiktaş'ın gol yemesi çok zor. Sonuçta ilk maç sonrasında belirttiğim gibi, "Bu Beşiktaş Helsinki'yi deplasmanda da yener" demiştim. Dediğim çıktı ama lig için aynı şeyleri söylemek zor. Zira Süper Lig eski lig değil. Her takım taş gibi. Bana kalırsa Schuster, Avrupa'da gideceği yere kadar gider. Fakat ligde sıkıntılar çok olacak gibi. Son söz Cenk ve Necip'e... Bence her ikisinin de Casillas ve Messi ile kan bağı olup olmadığı araştırılmalıdır.