Üç büyük değişim!

Lizbon'daki Luz Stadı'nın büyülü atmosferinde maç izlemiş biri olarak şunu söyleyebilirim; o sahaya çıkan rakip oyuncular, tribün atmosferinden etkilenir ve maça motive olmakta zorlanır.
Ama dün gece gördük ki;
Cocu'nun Fenerbahçesi, Benfica taraftarının baskısından hiç etkilenmedi.
Fenerbahçe ilk yarıda sahaya çok iyi yayıldı; gereksiz kümeleşme olmadı, adeta bir bilgisayar oyunundaki gibi her futbolcunun bir görev bölgesi vardı ve bu disiplinli sahaya yayılış, Benfica'nın gol pozisyonuna girmesini zorlaştırdı.
İlk yarıda Skrtel, muc izevi kademeleri ile skoru tutan isim oldu.
Hakem Aleksei Kulbakov da ilk yarıda hatasız bir maç yönetti.
Fenerbahçe'de Eljif Elmas dışında bir değişiklik yoktu. Geçen yılkı Aykut Kocaman'lı Fenerbahçe sahadaydı.
Ama Cocu ile üç büyük değişim göze çarptı Fenerbahçe'de...
1) Disiplin, 2) Yardımlaşma. 3) Hırs.
Giuliano dışında her futbolcu hem görev bölgesini savundu, hem de defansa gelip top çıkardı.
Benfica'yı eleyebiliriz Benfica, ikinci yarıya hem çok hızlı hem de yoğun bir baskı ile başladı.
Volkan müthiş kurtarışlar yaptı.
Savunmanın göbeğinde oynayan Skrtel ve Neustadter mükemmele yakın oynadı.
Özellikle Skrtel, Volkan'dan daha fazla top çıkardı diyebiliriz.
Fenerbahçeli oyuncular, 60. dakikadan sonra Benfica'nın da hızlı hücumları ve baskısı nedeniyle çok yoruldu.
Ve ardından Cervi'nin golü geldi.
Benfica ile aramızdaki kadro kalitesi, kondüsyon farkı ve geriye yaslanma hastalığı maçta geriye düşmemize neden oldu.
Özellikle ikinci yarıda sadece kalemizi savunabildiğimiz iki ayaklı bir maçtan 1-0 yenilgi ile ayrılmak, çok da kötümser tablo ortaya çıkarmamalı.
Çünkü Kadıköy'de muhteşem taraftar desteği ile bu Benfica'yı eleyebiliriz.
Ama dünkü maçta şu ortaya çıktı;
Benfica ile aramızda kalite ve şu an için güç (kondüsyon) farkı var.