Çekme bir Letonya!

Futbolda yazılı olmayan bir kural gibidir, ters gelmek! Bazı takımlar, bazı takımlara ters gelir... Letonya da bize ters geliyor. Bundan önceki ilk galibiyetimizi Cumhuriyet'in ilanından hemen sonra almışız… Sonra ya yenilmişiz ya da berabere kalmışız… Bu bile psikolojik olarak bizi etkiliyor. Dün yine etkiledi… Klasik bir deyimimiz vardır, kapanan takımlara karşı ilk golü erken bulursanız düğümü çözersiniz deriz… Letonya karşısında golü erken değil çok erken bulduk… Neredeyse maça galip başladık… Buna rağmen çok zorlandık.
Hakan Çalhanoğlu'nun vuruşuyla farkı ikiye çıkarınca ohh dedik; maç bitti! Bitmemiş! Çünkü hemen ardından Letonya karşılık verdi… Maçın kontrolü bizde, topla oynuyoruz, tempoyu istediğimiz gibi ayarlıyoruz ama gelin görün ki kanatları yeteri kadar etkili kullanıp maçı kotaramıyoruz… Mert Müldür baktı ki öndekiler yapamıyor aldı topu ayağına sağdan bir bindirdi ki, tutabilene aşk olsun… Penaltıyı alana kadar durmadı… Burak'la üç yaptık sonra yine durduk… Dahası yine gol yedik… Şenol hoca baktı ki atmakla kazanamıyoruz, yememek adına değişiklikler yaptı.
Yusuf Yazıcı ve Hakan Çalhanoğlu'nu çıkarıp Umut Meraş ve Taylan Antalyalı'yı sahaya sürdü.
Caner sol öne Umut arkaya geçince rakip kaleye gitmeden uzun ortalarla çözüm aramaya başladık… Çok şükür kalan bölümde skoru koruduk… Yoksa bir kez daha Letonya kazası yaşayacaktık ki, Hollanda ve Norveç maçları sonrasında dünya bizi konuşurken komik olurdu… Yıllar önce "Çek bir Letonya" dediğimiz günden beri adamlar bizi hırpalıyor.
Bundan sonra diyeceğimiz şu; çekme bir Letonya!

Bu web sitesinde çerezler kullanılmaktadır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

"Tamam" ı tıklayarak, çerezlerin yerleştirilmesine izin vermektesiniz.