Utanç gecesi

Olayın özeti bu...
Şimdi gelelim bu utancı yaşatanlara.
Bu rezaletin iki yüzü var, iki yüzlü bir rezalet bu.
Birincisi sportif tarafı, ikincisi daha karanlık.
Önce spor tarafına bakalım...
Şenol Güneş; bir güzel insan, bir futbol adamı, filozof, öğretmen... Oyuncusunun tribünlerle yaşadığı diyaloğu ayırmaya gittiği sırada boylu boyunca yere uzanıyor. Vicdanı olan insanların gözlerinin önünden uzun süre gitmeyecek bir görüntü bu... İşin bu bölümü pırıl pırıl aydınlık, yani karanlık bir tarafı yok. Bildiğin GÜNEŞ ışığında yaşanıyor.
ÖMÜR BOYU MEN
Beşiktaş kulübesinin ardındaki kalabalık stadın en elit müşterisi.
Maç başına yaklaşık iki bin lira ödüyorlar. Muhtemelen eğitim düzeyleri de o paralelde.
Böyle bir grup önce Tolga Zengin'in ölmüş annesine defalarca küfür ediyor, sonra Şenol hocayı ölümle burun buruna getiriyor. Kısa, net ve öz; bu eşkiyalar ömür boyu tribünlerden men edilir, güvenlikten sorumlu olan Fenerbahçe de hükmen mağlup olur ve en az beş maç ceza alır. Cezalar kupada çekilir. Yani burada tartışılacak bir şey yok.
LiNCE KALKIŞMA
Sayın Cumburbaşkanımız Şenol hocayı arayıp geçmiş olsun derken bildiğimiz kadarıyla şunu da ekliyor; spor sahalarında böyle şeyler görmekten üzüntü duyuyorum...
Her kim yaptıysa cezasını çekmeli. Şenol Güneş ve Tolga Zengin'e saldıranlar, soyunma odası koridorunda Beşiktaş'ın menajer yardımcısı Erdinç Gültekin'i linç etmeye kalkanlar mutlaka ve mutlaka en ağır şekilde cezalandırımalı.
Bu görüntülerin mazereti yok ve olamaz. Beşiktaş mağdur, Şenol hoca ölümden dönmüş, menajer linçten tesadüfen kurtulmuş.
Bu manzaranın sonucunda olaya karışan herkes sportif anlamda ipe çekilir. Fenerbahçe de hükmen mağlup olur ve gelecek sezon da en az beş maçını tarafsız sahada oynar.
Beşiktaş tarafından tek bir tahrik yok ve bunlar yaşanıyor.
Öyleyse hesabın sportif kısmı bu minval üzere görülmelidir.
Net.
HEDEFLERi NEYDi?
Şimdi gelelim ikinci bölüme. Kör bile aynı kuyuya iki kez düşmez demiş atalarımız, peki dört korner köşesine "tesadüfen" giden ya da oraya bilerek yerleştirilenler ne yapmak istiyorlardı?
Hedefleri neydi?
Sahaya çakmak ve bozuk para atmışsın hakem temsilciyi çağırıp uyarmış... Quaresma dönüp tribüne bakmıyor, Allah var gık demiyor, tahrik etmiyor... Bakıyorsunuz başka bir köşeden ikinci korner atışı manzara aynı...
İnanılır gibi değil... Oysa UEFA'dan alınan ceza döneminde Fenerbahçe Stadı, insanların birbirlerini en çok uyardığı ve sahaya herhangi bir yabancı maddenin atılmadığı stat olarak dikkat çekmişti. Peki bu defa kimse, neden kimseyi uyarmadı! Dikkat! Sahada işler senin istediğin gibi gidiyor, hakem hatası varsa rakip aleyhine var, takımın muhtemelen tur atlayacak, Beşiktaşlı oyuncular ve kulübe inanılmaz centilmen. Kimse herhangi bir tahrik girişiminde dahi bulunmuyor.
Bu şartlarda sahaya yabancı madde yağmaya devam ediyor. Hakem kitaba uygun davranıp yardımcılarını orta sahada topluyor. Bu son uyarı! En fanatik taraftar dahi bu uyarıdan ders alır! Peki alınıyor mu? Hayır! Bu kez karşı kale ve Quaresma yine korner atıyor, manzara aynı. Korner köşeleri değişse de manzara değişmiyor! Hakem o dakika maçı bitirip gitmeli, gitmiyor, sabrediyor ve şaşkın şaşkın bakıyor... Kararsız bir halde beklerken Beşiktaş Kulübesi'ne yapılan saldırıyı görüyor ve Şenol Hoca'nın başına gelenleri fark ediyor. Giriyor içeri ve çıkmıyor!.
Yani doğruyu yapıyor, çünkü Fenerbahçe tribünlerinin çıkardığı olaylar sebebiyle maçın oynanma şansı kalmıyor.
KONGRE HESABI MI?
Şimdi kafamdaki deli sorulara gelelim; stada girişlerde insanların ceplerinden bozuk para ve çakmaklar kesinlikle alınıyor, peki bu para ve çakmaklar nasıl girdi stada! Hadi bozuk paraları büfeden aldılar diyelim peki ya çakmaklar! Arama yapılmadı mı!? Yoksa büfelerde el altından çakmak da mı satılıyor!?
Kim, ne derse desin, korner köşelerinde yaşananlar hayatın akışına, tribündeki en manyak holiganın tavrına bile uymuyor.
Bir grup holigan "Takım elensin Aziz Yıldırım başımızdan gitsin!" diye doğaçlama mı davrandılar? İşin içinde böyle bir kongre hesabı mı var!? Yoksa birileri Fenerbahçe üzerinden Türk futbolunu, hatta seçim arefesinde Türkiye'yi mi karıştırmaya çalışıyor? Tüm bu soruların cevabını devlet verecek...
Bundan sonra holigan ya da tetikçi hiç kimse, hiçbir şekilde böyle işlere karışmasın istiyorsak, kim, neyi, neden yaptı, öğrenmek zorundayız.
AYIBA AYIP KATTI
Ve bir şeyi daha öğrenmeliyiz; böyle vahim olaylar yaşandığında kulüpler de yaptıkları açıklamalara dikkat edecekler, ucuz hesapların peşine düşmeyecekler. Bu ayıba ayıp katmak olur. O nedenle Şenol Güneş'e ve Beşiktaş'a geçmiş olsun demek yerine küçük hesapların peşine düşüldüğü izlenimi veren bir açıklama yapan Fenerbahçe yönetimini de kınıyorum.
Bunu yaparken Trabzonspor, Kayserispor, Şanlıurfaspor ve Malatyaspor başta mağdurun yani Beşiktaş'ın yanında olan tüm kulüpleri de yürekten kutluyorum.

Bu web sitesinde çerezler kullanılmaktadır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

"Tamam" ı tıklayarak, çerezlerin yerleştirilmesine izin vermektesiniz.