Durunca sen!

Bu maçta golün bu kadar gecikmesini, sahada yer alan ilk 11'e ya da sonradan yapılan değişikliklere bağlamak bence abartı olur... İki takımı hangi teraziyle tartarsak tartalım Beşiktaş kat be kat ağır basar. O nedenle sistem değişikliği, tek ön libero çift santrfor, Pektemek çıktı, Cenk girdi, vay efendim Olcay savunmanın soluna geçti işin şekli değişti türünden cümleler bu maç için geçerli değil. En azından ben o cümlelerden birini kurmayacağım. İnanmışlığın ötesinde adanmışlık vardı 1461 Trabzon takımında, çocuklar hedef yapmışlar Beşiktaş maçlarını, yenilmemeye and içmişler… İlk maçta bunu başardılar, az kalsın rövanşta da aynı başarıyı göstereceklerdi, o nedenle Cenk'in golünden sonra takımın yarısı yere yattı! Yıllar önce İnönü'de görmüştüm böyle bir manzarayı.
Beşiktaş bastırıyor, Altay kapanıyor, o olmadı, bu olmadı, maç bitti bitiyor derken son dakikada rahmetli Bora eski takımı Altay'ı devirmişti… Altay takımı o son dakika golüyle yere yığılmıştı… '
Tikitaka'ya iyi direndiler
1461 Trabzon takımı kendi liginde bulunduğu yeri asla hak etmiyor Ziraat Türkiye Kupası'nda üç sezondur adlarından bahsettiriyorlar. Yine çok iyi mücadele ettiler. Beşiktaş'ın ilk 20 dakikadaki baskısına tikitakavari paslaşmalarına değme takım direnemez.
İyi direndiler vesselam.
Beşiktaş ise ikinci yarı hazırlıklarını yeni tamamlamış, yüklemeler ve maçlar üst üste gelmiş, saha zemini de yumuşayınca ikinci yarı işi rölantiye aldılar, gol de biraz gecikti doğal olarak. Koşarken şahlanan takım durunca sıradanlaşıyor.
O nedenle bu noktanın altını çizmek içindir sözüm; Koş Kartal, durunca sen sen değilsin!