Dattiridatdat!

Önceki gün dünya derbisini izlediniz, dün de Antalya-Beşiktaş maçını, elinizi vicdanınıza koyup söyleyin Allah aşkına hangi maçtan daha büyük keyif aldınız?
Ben söyleyeyim; lig bir yana Beşiktaş bir yana… Yardımlaşma, mücadele, tiki-takavari paslaşmalar, müthiş gol vuruşları, kanat bindirmeleri, ne ararsanız var Beşiktaş'ta… En sıradan denilen Beck'ten başlamaya ne dersiniz! Eto'o ve Serdar'ın ayaklarından son anda iki kritik top çaldı, ikisi de gollük pozisyonlardı… Hücumda eksik diyoruz ya bize inat, harika bir bindirme yapıp Gomez'e golü attırdı!
Pardon, Quaresma koşmaz mı demiştik, ağzıma biber sürmeliyim!?
İki kez müthiş deparlarla savunmanın sağına kadar rakibi kovalayıp top kaptı, aynı şeyi hücumda yaptığında ise Beşiktaş'ın ikinci golü geldi… "Beğenmediğimiz" bir başka oyuncu kimdi? Necip dediğinizi duyar gibiyim. Öyleyse sıra onda!... Çevik kuvvet gibi sahanın her yerine anında müdahale etti, aldı, verdi, neredeyse hatasız oynadı, yetmedi bir de gol attı…
Atiba anlatılmaz yaşanır
Atiba'yı artık anlatmıyorum, çünkü o anlatılmaz yaşanır!
Gelelim Made in Germany'ye yani "Gol adam"a… Gomez, tekmeye kafa uzatır, mücadele eder, duvar olur, yağmur olur, kar olur, golü koklar ve de mutlaka atar. Normal bir golcü değil bildiğin gol adam… Tolga, Kerim, Cenk, Ersan, İsmail, Rhodolfho, hepsi, hepsi harikaydı… Taraftar maçtan çok keyif alınca "dattiridatdat" diye bir tezahürat yapar. Tam "dattiridatdat"lık bir maçtı. Net!
Dün gün boyu yaptığım tv ve radyo bağlantılarında "Beşiktaş kazanmak için en az iki gol atmalı ve Eto'o nasıl olsa bir tane atar" demiştim.
Eto'o attı ama Beşiktaş da beş gollü "sağlam" tedbir aldı vesselam… Not: Muhteşem stat Türk futbolu ve Antalyamız'a hayırlı olsun, umalım ki, zemin de bir an önce oturur ve güzelliğe güzellik katılır.