Yanal: 2011'in şampiyonu Trabzon'dur

Geldiği sezon katıldığı ilk hazırlık kampından beri Franco'nun adını gündemde tutmaya çalıştım. Bilic onu oynatmazken; karınca, kararınca destek oldum. Franco da bizi yanıltmadı, çıktı iyi top oynadı...
Ne var ki Başakşehir maçında gördüğüm halleri canımı sıktı. Rakibini kaçırması, gol yedirmesi değil kafama takılan.. Soğukkanlı biri olan Kolombiyalı'nın, sarı kartı varken rakibe çift dalıp kendini attırmasıdır beni rahatsız eden… Sanki oynamadığı haftalarda öfke yüklemesi yapmış!
Umarım öyle değildir ve bu maç bir istisnadır. Ötesi yakışmaz...
TOLGA MI, CENK Mİ?
Beşiktaşlılar iki milli kaleciden hangisinin daha iyi olduğunu tartışıyorlar. Özellikle sosyal medyada gırla gidiyor bu muhabbet. Ben de gülüyorum.
Yahu iki kalecin var, ikisi de birbirinden iyi. Biri daha tecrübeli, diğeri daha genç.. Şükret, keyfini çıkar, tadına var. Neyin tartışması bu? Hangisi daha iyi olursa olsun, ikisi de senin takımının oyuncusu, ikisiyle de gurur duy kafi..
YANAL: 2011'İN SAMPİYONU TRABZON'DUR
Garip bir futbol iklimindeyiz vesselam... Ersun Yanal Fenerbahçe'nin başına geçti, kimse ötesini berisini araştırma gereği duymadı.
Herkes toptan destek verdi ve tüm camia hocanın yanında yer aldı...
Şimdi Trabzonspor çok iyi kadrosuna rağmen beklenen performansı gösteremeyince Ersun hocayı göreve getirme kararı aldı ve dünya ayağa kalktı. En başta da bordomavili camia ayaklandı...
Vay efendim falanca tarihte öyle demiş, yok efendim filanca zaman şöyle demiş..
Madem Ersun hocanın, ne zaman, nerede, ne söylediğini merak ediyorsunuz; o zaman bir de beni dinleyin.
Bu olayı daha önce de yazdım ama şimdi bir kez daha gündeme getirmek şart oldu. Çünkü hocaya büyük haksızlık yapılıyor ve buna seyirci kalmak bana yakışmaz.
NELER KONUŞULDU?
Malum Eskişehirspor'da görev yaparken Artı Futbol'da konuğumuz olmuştu Ersun hoca... Hem programdan önce bolca sohbet ettik, hem de program sırası ve sonrasında.
En ilginç olay ise yayında yaşanmasına rağmen, yayına yansımadı... Peki neydi o ilginç olay ve neden yayına yansımadı şimdi gelelim oraya:
Hocayla muhabbet tüm keyfiyle sürerken Gürcan Bilgiç, Ersun hocaya dönüp; "Hocam sen görevden ayrılsan bile arkandan gelene iyi takım bırakırsın, senin takımların senden sonra yine başarılı olur bir tek Trabzon şampiyon olamadı" deyince Olcay Çakır devreye girdi ve "Trabzon da şampiyon oldu daha ne olsun!" diye ekledi...
Elbette Gürcan Bilgiç tekrar devreye girdi ve kendi fikrini söyledi... İşte tam o sırada, yani Gürcan konuşurken Ersun hoca da Olcay Çakır'a dönüp "Haklısın, Trabzon taraftarı da hakkını arıyor şimdi" demez mi!
Hem şaşırdım, hem sevindim işin doğrusu... Ne varki hoca bunu yan yana oturan Olcay Çakır ve bana, Gürcan'ın sözünü kesmiş olmamak için yavaşça söylediği için sözleri yayına tam net yansımadı.
Her neyse, bir kaç dakika sonra reklam arası verdik ve ben hocaya dönüp; "Ersun hocam Trabzon taraftarı haklı davasını savunuyor derken Trabzon o sezon şampiyondur dedin, farkında mısın?" dedim.
Hoca son derece emin bir şekilde ve ağzı dolu dolu şöyle dedi; "Evet öyle dedim, 2011'in şampiyonu Trabzonspor'dur!"
O gece yaşananlar mealen tam da böyledir, eklemesi, çıkarması yoktur.
Ersun hoca, 2011'in şampiyonunun Trabzonspor olduğunu bana ve Olcay Çakır'a hem yayında, hem reklam arasında söyledi. Net!
O nedenle, Trabzonspor'da göreve başlamadan yıpratılmaya çalışan ErsunYanal'a Trabzon taraftarı sahip çıkmalıdır.
Yıpratan rakipler olsa daha ağır sözlerim olurdu lakin yıpratmaya çalışanların bazıları bordo-mavili camianın insanları. Onlar da hem Ersun hocaya haksızlık ediyorlar, hem de Trabzonspor'a yazık ediyorlar. Benden söylemesi.
Bir dost!..

EYYAM MAHALLESİ
Bizim futbol mahallesinde çok eyyamcı var malum… Hem de çeşit çeşit… Bunlardan iki türlüsünü beğenirim ben! Biri, her Fenerbahçe maçında "Daha kaç penaltı verilebilirdi" diye maçı didik didik edip sarı-lacivert takım lehine olan hataları örtmeye çalışanlar.
İkinci tür ise, 50 yıldır hakemler tarafından dilim dilim doğranan Beşiktaş lehine bir hata olduğu anda, onu göklere çıkaranlar… Bunlar da sevimlidirler...
O nedenle, Rize maçında verilmeyen üç penaltıyı görmez, Eskişehir'deki ofsayt gole takılırlar. Derbide atılmayan Emre, Meireles ve Topal'ı, verilmeyen penaltıyı görmez; "Başakşehir maçında nasıl hakem hatası buluruz?" diye aranırlar.
Aynı kafayla, "Beşiktaşlı oyunculara bu kadar rahat çıkarılan ikinci sarılar acaba Kadıköy'de çıkıyor mu?" diye düşünmez, tavşan suyunun suyundan "Beşiktaş kollanıyor" çayı yapmaya çalışırlar.
Çok yaşayın siz ya!..
BİLİC VE KARTAL!
Rize maçında üç net penaltısı verilmeyen Beşiktaş'ın hocası, maç sonrası hakem hakkında konuşmamıştı!
Öbür taraftan F.Bahçe, maçı kazanmasına rağmen İsmail hoca, verilen bir penaltının tadına doyamamış olacak ki, ikincisi, üçüncüsü niye verilmedi, diye soruyor. Eee, alışmış kudurmuştan beterdir derler... Kusura kalma İsmail hoca; bu kafayla ancak tribüne oynarsın, büyük teknik adam olmaya asla oynayamazsın.

Bu web sitesinde çerezler kullanılmaktadır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

"Tamam" ı tıklayarak, çerezlerin yerleştirilmesine izin vermektesiniz.