Bir sürpriz var!
- Turgay Demir Yazıları
- 23 Eylül 2014, 01:04:34
Bilic'in yanlışlarını düzelterek yönettiği maç oldu. Serdar Kurtuluş varken, Necip'i sağ bekte oynatma saçmalığının sahibiydi.
Şenol hoca da bu garabeti keşfetmekte geç kalmadı zaten. İlk yarıda tüm hücumlarını bu bölgeden kurdu, organize etti ve üst üste pozisyonlar yakaladı.
Aynı Bilic, top ayağındayken yere düşecek kadar bitik ve isteksiz Oğuzhan'ı ilk yarının bitimine iki dakika kala kenara aldı. İki dakika beklemedi. "İlk yarı bitsin, öyle yapayım" demedi.
Bu kararı 30'larda vermiş olması lazım ki, Sosa da ısındı, hazırlandı.
Slaven Bilic ikinci yarıya Serdar kurtuluş ile başlayarak, kara tahtadaki yanlış on biri silmiş oldu. Sonrasında oyunun hakimiyeti de, skora yansıma gereken pozisyonlar da Beşiktaş hanesine yer aldı.
Kopya gitti, aslı geldi
Beşiktaş, hedef maçlarda bir özellik yakaladı. 25-40 metrede oynayıp, rakibini kendi alanında bırakmak. Feyenoord'a da yaptılar bunu, hazırlık maçında Fenerbahçe'ye de. Bursa'daki ilk 45'te ise tam tersi vardı. Bildiğimiz Beşiktaş'ın yerine, Kopyaları oynuyordu sanki.
Taşlar doğru olduğunda, Beşiktaş'ın deplasmanda olmasına rağmen neler yapabileceğini görmeye başladık.
Sosa, özellikle doğru pas kararları ile takımı mükemmel yönetti. Hem atakları kurguladı, hem de gol pozisyonları hazırladı.
Demba Ba ile birlikte takımı daha üst sıralara ve sınıfa taşıyacaklarının işaretini de verdiler. Sol kulvara geçtikten sonra Gökhan Töre'nin de etkinliği katlandı.
Ve Olcay Şahan. Gerçek bir kahraman.
Takımı için ter döken, koşmaktan hiç sakınmayan, her şeyiyle sahada olan bir yürek. Attığı gol; kaçırdıkları veya defansına yaptığı yardım, hep altı çizilmesi gereken anlardı. Bravo Olcay.
Sosa, Olcay ve form tuttuğunda Demba Ba… Bu üçlü Beşiktaş'ın, dördüncü yıldız hayalinde yaşayanlar için en güçlü sürprizi olacaklar.
Şenol hoca da bu garabeti keşfetmekte geç kalmadı zaten. İlk yarıda tüm hücumlarını bu bölgeden kurdu, organize etti ve üst üste pozisyonlar yakaladı.
Aynı Bilic, top ayağındayken yere düşecek kadar bitik ve isteksiz Oğuzhan'ı ilk yarının bitimine iki dakika kala kenara aldı. İki dakika beklemedi. "İlk yarı bitsin, öyle yapayım" demedi.
Bu kararı 30'larda vermiş olması lazım ki, Sosa da ısındı, hazırlandı.
Slaven Bilic ikinci yarıya Serdar kurtuluş ile başlayarak, kara tahtadaki yanlış on biri silmiş oldu. Sonrasında oyunun hakimiyeti de, skora yansıma gereken pozisyonlar da Beşiktaş hanesine yer aldı.
Kopya gitti, aslı geldi
Beşiktaş, hedef maçlarda bir özellik yakaladı. 25-40 metrede oynayıp, rakibini kendi alanında bırakmak. Feyenoord'a da yaptılar bunu, hazırlık maçında Fenerbahçe'ye de. Bursa'daki ilk 45'te ise tam tersi vardı. Bildiğimiz Beşiktaş'ın yerine, Kopyaları oynuyordu sanki.
Taşlar doğru olduğunda, Beşiktaş'ın deplasmanda olmasına rağmen neler yapabileceğini görmeye başladık.
Sosa, özellikle doğru pas kararları ile takımı mükemmel yönetti. Hem atakları kurguladı, hem de gol pozisyonları hazırladı.
Demba Ba ile birlikte takımı daha üst sıralara ve sınıfa taşıyacaklarının işaretini de verdiler. Sol kulvara geçtikten sonra Gökhan Töre'nin de etkinliği katlandı.
Ve Olcay Şahan. Gerçek bir kahraman.
Takımı için ter döken, koşmaktan hiç sakınmayan, her şeyiyle sahada olan bir yürek. Attığı gol; kaçırdıkları veya defansına yaptığı yardım, hep altı çizilmesi gereken anlardı. Bravo Olcay.
Sosa, Olcay ve form tuttuğunda Demba Ba… Bu üçlü Beşiktaş'ın, dördüncü yıldız hayalinde yaşayanlar için en güçlü sürprizi olacaklar.