İsveç göze geldi!
- Turgay Demir Yazıları
- 05 Mart 2014, 23:42:36, Güncelleme: 06 Mart 2014, 00:49:00
Çintemani… Kültürümüzde üç gözü simgeleyen "çintemani" göğsümüzde, çıktık yeni bir yola, sonumuz hayrola.
Gönül Gözü, Akıl Gözü, Dünya Gözü, çintemaninin özeti.
Terim'in "devrim" hedefleyen başlangıcı için iyi seçilmiş bir simge. Futbolcusuna gönül gözüyle bakmayı bilen, tercihini akıl gözüyle yapan ve hedefine dünya arenasın koyan bir teknik adamı da anlatıyor çintemani. İsveç'i yenmek ya da yenilmek çok önemli değil benim nazarımda, özel maçlarda tabeleya değil sahadaki manzaraya bakarım. Bir sistem var mı, oyuncular formayı terletmek için ellerinden geleni yapıyorlar mı ve disiplinli bir görüntü çiziyorlar mı? Dün gece başkentte bunların hepsi vardı.
Fatih Terim her zamanki gibi "kulüp takımı" havasında oynatıyor millileri. Aralarına en son katılan Murat Duruer ile Arda Turan'ın heyecan anlamında hiç farkları yok.
Pazartesi belki sahada kavga edecek olan (umarım etmezler) Caner ortalıyor, Olcan atıyor ve kucaklaşıyorlar…
Arda&Caner şov
Özel diye bakmamışlar maça bizimkiler, elerinden geldiği kadar güzelleştirdiler.
Önceden oynayanı da sonradan gireni de katkı verdi. Kimseyi ayırmam ama iyilerin iyilerini seçecek olsam Caner, Arda ve Mevlüt derdim.
Arda resital verdi, Caner sol kanadı yerle bir etti, Mevlüt ön tarafta, havadan, yerden İsveç savunmasını darmadağın etti.
Kendisinden 10-15 santim uzun rakibinin üzerinden kafa vurup attığı gol şapka çıkarılacak cinstendi.
Biliyorum hepiniz, "Ah o Arda'nın vuruşu gol olcaktı, hadi o olmadı direkten dönen topa Mevlüt'ün roveşatası olmalıydı" diyorsunuz. Ben de diyorum.
Varsın olmasın, dün Ankara'da muhteşem bir taraftar ve umut veren bir Milli Takım vardı.
Yüreğinize sağlık çocuklar.
Gönül Gözü, Akıl Gözü, Dünya Gözü, çintemaninin özeti.
Terim'in "devrim" hedefleyen başlangıcı için iyi seçilmiş bir simge. Futbolcusuna gönül gözüyle bakmayı bilen, tercihini akıl gözüyle yapan ve hedefine dünya arenasın koyan bir teknik adamı da anlatıyor çintemani. İsveç'i yenmek ya da yenilmek çok önemli değil benim nazarımda, özel maçlarda tabeleya değil sahadaki manzaraya bakarım. Bir sistem var mı, oyuncular formayı terletmek için ellerinden geleni yapıyorlar mı ve disiplinli bir görüntü çiziyorlar mı? Dün gece başkentte bunların hepsi vardı.
Fatih Terim her zamanki gibi "kulüp takımı" havasında oynatıyor millileri. Aralarına en son katılan Murat Duruer ile Arda Turan'ın heyecan anlamında hiç farkları yok.
Pazartesi belki sahada kavga edecek olan (umarım etmezler) Caner ortalıyor, Olcan atıyor ve kucaklaşıyorlar…
Arda&Caner şov
Özel diye bakmamışlar maça bizimkiler, elerinden geldiği kadar güzelleştirdiler.
Önceden oynayanı da sonradan gireni de katkı verdi. Kimseyi ayırmam ama iyilerin iyilerini seçecek olsam Caner, Arda ve Mevlüt derdim.
Arda resital verdi, Caner sol kanadı yerle bir etti, Mevlüt ön tarafta, havadan, yerden İsveç savunmasını darmadağın etti.
Kendisinden 10-15 santim uzun rakibinin üzerinden kafa vurup attığı gol şapka çıkarılacak cinstendi.
Biliyorum hepiniz, "Ah o Arda'nın vuruşu gol olcaktı, hadi o olmadı direkten dönen topa Mevlüt'ün roveşatası olmalıydı" diyorsunuz. Ben de diyorum.
Varsın olmasın, dün Ankara'da muhteşem bir taraftar ve umut veren bir Milli Takım vardı.
Yüreğinize sağlık çocuklar.