Topun arkasında olmak
- Turgay Demir Yazıları
- 06 Ekim 2010, 23:28:55
Hiddink'in kafası karışık. Çünkü elindeki kadro sadece hücum oynamayı biliyor.
Bu nedenle top rakibe geçtiği anda 4-1-4-1'e dönerek, iki duvarla kalesini golden korumayı hedefleyen Hollandalı teknik adam Almanya maçı öncesi iyi birkaç plan yapmak zorunda.
Hemen belirtelim; işi hiç kolay değil... Belçika maçını hatırlayın, rakibi orta sahada boğmak isteyen Hollandalı, 4-6-0 gibi bir dizilişle başlamıştı o maça.
Önce rakibin hızını kesip, başta Tuncay olmak üzere etkili silahlarımızla da vuracaktık.
Ancak Tuncay'ın formsuzluğu, Aurelio'nun henüz istenen düzeye gelememiş olması hesapları alt üst etti.
Üstelik her türlü tedbiri aldığımız (Belki tedbirleri abarttığımız için) halde duran toptan gol yedik.
Belçika karşısında tüm hatalarımızı telafi edebilecek gücümüz vardı ve ettik ama aynı şey Almanya maçında olursa neler olur diye düşünmek bile korkutuyor beni.
SEMİH OLABİLİR Mİ?
Almanya dünya futbolunun devlerinden. En kötü gününde bile iyiler. EURO 2008 yarı finalini hatırlayın... Biz en iyi halimizle sahadaydık, onlar ise vasattı ve yine de yenildik.
Almanya'ya iki gol atıp da kazanamamak ilginç bir durumdu.
O maç bize gösterdi ki rakibimizin istediği gibi oynarsak, bireysel yeteneklerin rakibimizde daha fazla olmasından dolayı kaybederiz. Öyleyse stratejimiz farklı olmalı.
Bu durumda akla ilk gelen Belçika maçının ilk 45 dakikasındaki gibi kalabalık bir orta saha ile mücadele edip topa sahip olmaya çalışmak.
Ancak bu taktiğin başarılı olabilmesi için en önde çok iyi top saklayan, duruma göre oyunun yönünü değiştirebilen bir forvetin olmalıdır.
Tuncay'ın böyle bir yapısı yok ve üstelik çok formsuz. "Semih olabilir mi" derseniz, bana göre en iyi seçenek odur.
Ancak yetmez. Nuri Şahin, Aurelio, Emre ve Hamit başta, bazı oyuncularımızın kendi performanslarının çok üzerine çıkmaları gerekir.
O takdirde güçlü rakibi durdurmayı başarırız, belki bir şans golüyle devirebiliriz de.
BİR PUAN ALTIN DEĞERİNDE
Bu maçta takım savunması her zamankinden daha önemli. Almanya'yı yenmek istiyorsak sahanın her bölgesinde topun arkasında olmalı ve rakibi bozmalıyız. Rakibin etkili silahlarına bire bir tedbir almak yerine sahayı parsellememiz daha akıllıca olur.
Unutmayalım ki Belçika maçında Servet Van Buyten'la Ömer de Fellani ile boğuşmaktan doğru düzgün pozisyon alamadılar ve bu şekilde iki gol yedik.
Aynı hataları asla tekrarlamamalıyız. Sonuç olarak; Berlin'den alınacak bir puan altın değerinde olacaktır.
Formsuz Tuncay ve Nihat ile uluslararası tecrübesi yok denecek kadar az olan kaleci Onur başta bazı oyuncuları tercih ederken teknik direktör Hiddink iki kere düşünmelidir.
Bunun yanı sıra son derece formda olan Nuri Şahin oynadığı taktirde Arda'nın yokluğunu daha az hissedeceğimiz de kesindir.
Bu nedenle top rakibe geçtiği anda 4-1-4-1'e dönerek, iki duvarla kalesini golden korumayı hedefleyen Hollandalı teknik adam Almanya maçı öncesi iyi birkaç plan yapmak zorunda.
Hemen belirtelim; işi hiç kolay değil... Belçika maçını hatırlayın, rakibi orta sahada boğmak isteyen Hollandalı, 4-6-0 gibi bir dizilişle başlamıştı o maça.
Önce rakibin hızını kesip, başta Tuncay olmak üzere etkili silahlarımızla da vuracaktık.
Ancak Tuncay'ın formsuzluğu, Aurelio'nun henüz istenen düzeye gelememiş olması hesapları alt üst etti.
Üstelik her türlü tedbiri aldığımız (Belki tedbirleri abarttığımız için) halde duran toptan gol yedik.
Belçika karşısında tüm hatalarımızı telafi edebilecek gücümüz vardı ve ettik ama aynı şey Almanya maçında olursa neler olur diye düşünmek bile korkutuyor beni.
SEMİH OLABİLİR Mİ?
Almanya dünya futbolunun devlerinden. En kötü gününde bile iyiler. EURO 2008 yarı finalini hatırlayın... Biz en iyi halimizle sahadaydık, onlar ise vasattı ve yine de yenildik.
Almanya'ya iki gol atıp da kazanamamak ilginç bir durumdu.
O maç bize gösterdi ki rakibimizin istediği gibi oynarsak, bireysel yeteneklerin rakibimizde daha fazla olmasından dolayı kaybederiz. Öyleyse stratejimiz farklı olmalı.
Bu durumda akla ilk gelen Belçika maçının ilk 45 dakikasındaki gibi kalabalık bir orta saha ile mücadele edip topa sahip olmaya çalışmak.
Ancak bu taktiğin başarılı olabilmesi için en önde çok iyi top saklayan, duruma göre oyunun yönünü değiştirebilen bir forvetin olmalıdır.
Tuncay'ın böyle bir yapısı yok ve üstelik çok formsuz. "Semih olabilir mi" derseniz, bana göre en iyi seçenek odur.
Ancak yetmez. Nuri Şahin, Aurelio, Emre ve Hamit başta, bazı oyuncularımızın kendi performanslarının çok üzerine çıkmaları gerekir.
O takdirde güçlü rakibi durdurmayı başarırız, belki bir şans golüyle devirebiliriz de.
BİR PUAN ALTIN DEĞERİNDE
Bu maçta takım savunması her zamankinden daha önemli. Almanya'yı yenmek istiyorsak sahanın her bölgesinde topun arkasında olmalı ve rakibi bozmalıyız. Rakibin etkili silahlarına bire bir tedbir almak yerine sahayı parsellememiz daha akıllıca olur.
Unutmayalım ki Belçika maçında Servet Van Buyten'la Ömer de Fellani ile boğuşmaktan doğru düzgün pozisyon alamadılar ve bu şekilde iki gol yedik.
Aynı hataları asla tekrarlamamalıyız. Sonuç olarak; Berlin'den alınacak bir puan altın değerinde olacaktır.
Formsuz Tuncay ve Nihat ile uluslararası tecrübesi yok denecek kadar az olan kaleci Onur başta bazı oyuncuları tercih ederken teknik direktör Hiddink iki kere düşünmelidir.
Bunun yanı sıra son derece formda olan Nuri Şahin oynadığı taktirde Arda'nın yokluğunu daha az hissedeceğimiz de kesindir.