Hak eden kazandı
- Turgay Demir Yazıları
- 04 Ekim 2010, 01:00:55
Ne zaman bir Trabzon-Beşiktaş maçı olsa iyi futbol beklentisi içine girerim... Bugüne kadar pek hayal kırıklığına uğramadım...
Bu maç öncesi de "Trabzon açık oynar ve iyi futbol izleriz" düşüncesindeydim... Yanılmadık.
Avni Aker'de kıran kırana, bol pozisyonlu, kora kor bir mücadele vardı.
Bu sezon ilk kez bir rakibi Beşiktaş'a karşı kapanmadı...
Trabzon ilk dakikadan itibaren önde bastı. Oyuna tempo verdiği anda net pozisyonlar da buldu. Beşiktaş defansının göz ucuyla kontrol ettiği oyunculardan ziyade geriden çıkanlara topu uzattıkları anlarda Beşiktaş savunmasını avlayıp net pozisyonlar buldular.
Ernst'in bitmek bilmeyen enerjisi, Guti'nin rahatlatan pasları, kötü oynadığı dönemde dahi Beşiktaş'ı ayakta tutan en önemli faktörlerdi.
Hilbert tıpkı Rapid maçında olduğu gibi iyi bir oyun çıkardı. Etkili bindirmeler yaptı. Solda Holosko ise etkisiz eleman konumundaydı.
Şenol hoca, ilk 45'te Yattara ile başlayıp gol şansını arttırmak istemişti besbelli. Yattara ön tarafta bekleneni veremediği gibi takım savunmasına da sıfır katkı yapınca ikinci yarıda sahada olmayı hak etmiyordu ve yerini Ceyhun'a bıraktı.
YOKLUĞU TRABZON'A YARADI
Schuster hamlelerini yapmak yerine gol yemeyi bekledi. Şenol hocanın risk alarak oynattığı genç Mustafa, kaleci Hakan'ın çıkmakta tereddüt ettiği topu ağlara gönderince maçın havası değişti.
Kolları sıvayan Schuster, Ernst'i çıkarıp Bobo'yu oyuna alırken ciddi bir riske girdi. Derken Guti'nin yerine Necip'i oyuna alıp bir anlamda orta sahayı gözden çıkardı ve ön tarafı parsellemeye çalıştı. Oysa Guti ve Ernst yerine, Holosko ve Nobre ya da Tabata çıkmış olsa belki Beşiktaş adına daha iyi bir gece olabilirdi.
Ve Quaresma... "Yokluğu Beşiktaş'ın kaleye gitmesini zorlaştırdı" diyemem. Beşiktaş ilk 45'te yeteri kadar kaleye gitti. Ancak Q7 gibi bir belayı durdurmak zorunda kalmamak Trabzon'un daha cesur oynamasını sağladı.
Yine de bu yenilginin gerçek sebebi Q7'nin yokluğu değil, Holosko, Nobre ve Tabata başta Beşiktaş'ın ön bölgedeki etkisizliğiydi.
Sonuç olarak bu derbi çok isteyen ve iyi oynayan Trabzonspor hak ederek kazandı.
Bu maç öncesi de "Trabzon açık oynar ve iyi futbol izleriz" düşüncesindeydim... Yanılmadık.
Avni Aker'de kıran kırana, bol pozisyonlu, kora kor bir mücadele vardı.
Bu sezon ilk kez bir rakibi Beşiktaş'a karşı kapanmadı...
Trabzon ilk dakikadan itibaren önde bastı. Oyuna tempo verdiği anda net pozisyonlar da buldu. Beşiktaş defansının göz ucuyla kontrol ettiği oyunculardan ziyade geriden çıkanlara topu uzattıkları anlarda Beşiktaş savunmasını avlayıp net pozisyonlar buldular.
Ernst'in bitmek bilmeyen enerjisi, Guti'nin rahatlatan pasları, kötü oynadığı dönemde dahi Beşiktaş'ı ayakta tutan en önemli faktörlerdi.
Hilbert tıpkı Rapid maçında olduğu gibi iyi bir oyun çıkardı. Etkili bindirmeler yaptı. Solda Holosko ise etkisiz eleman konumundaydı.
Şenol hoca, ilk 45'te Yattara ile başlayıp gol şansını arttırmak istemişti besbelli. Yattara ön tarafta bekleneni veremediği gibi takım savunmasına da sıfır katkı yapınca ikinci yarıda sahada olmayı hak etmiyordu ve yerini Ceyhun'a bıraktı.
YOKLUĞU TRABZON'A YARADI
Schuster hamlelerini yapmak yerine gol yemeyi bekledi. Şenol hocanın risk alarak oynattığı genç Mustafa, kaleci Hakan'ın çıkmakta tereddüt ettiği topu ağlara gönderince maçın havası değişti.
Kolları sıvayan Schuster, Ernst'i çıkarıp Bobo'yu oyuna alırken ciddi bir riske girdi. Derken Guti'nin yerine Necip'i oyuna alıp bir anlamda orta sahayı gözden çıkardı ve ön tarafı parsellemeye çalıştı. Oysa Guti ve Ernst yerine, Holosko ve Nobre ya da Tabata çıkmış olsa belki Beşiktaş adına daha iyi bir gece olabilirdi.
Ve Quaresma... "Yokluğu Beşiktaş'ın kaleye gitmesini zorlaştırdı" diyemem. Beşiktaş ilk 45'te yeteri kadar kaleye gitti. Ancak Q7 gibi bir belayı durdurmak zorunda kalmamak Trabzon'un daha cesur oynamasını sağladı.
Yine de bu yenilginin gerçek sebebi Q7'nin yokluğu değil, Holosko, Nobre ve Tabata başta Beşiktaş'ın ön bölgedeki etkisizliğiydi.
Sonuç olarak bu derbi çok isteyen ve iyi oynayan Trabzonspor hak ederek kazandı.