Turgay Demir

Her yönüyle enteresan bir maçtı. Sahada kıran kırana mücadele, tribünde dostluk. Bosna gol atıyor, ayağa kalkıp sevinen yüzlerce insanın elinde Türk bayrakları var. Maç önce eski Sarıyerli Çelebic, "Bizim kaleci 4 topa çıkar birini alır" demişti. Hakikaten Guso golle sonuçlandırabileceğimiz çok hata yaptı. Ama bu hatalarda forvetlerimiz artistlik gol atma peşine düştüler ya da kale önünde 'dar alanda kısa paslaşmalar' filminde oynadılar. Arda, Gökdeniz ve Tuncay'ın tamamen hücumu düşünmeleri Aurelio'yu yalnız ve de çaresiz bırakırken, Servet ve Gökhan Zan da uyumsuz ikiliyi oynadılar. Servet iki kez, Rüştü bir kez rakibe pas verdi, bu dengesizliklerde 1 gol yedik diğerini de çizgiden Gökhan Zan çıkardı. Toraman'ın yokluğunda Gökhan da şaşkına dönüyor. Sahi "Toraman neredeydi" diye sormak lazım Fatih hocaya. Ortadaki boşluğu Hüseyin'i oyuna alarak dolduran Terim, ayağında çok top tutup takımın hızlı atağa kalkmasını engelleyen Arda'yı çıkarmakla da doğru yaptı ama bence bunu ikinci yarıya başlarken yapmalıydı. Bu maçı kazanmış olsak çok rahatlayacaktık. Beraberlikte yine sıkıntı yaşamazdık. Ama yenilgi hesapları karıştırdı.

Bosna iyi bir takım
Bosna Hersek iyi bir takım. Müthiş de bir fizikleri var. Tek handikapları kalecileri. Kurtardığı her pozisyonda taraftarlar kahkahalar arasında alkışladılar. Bir ara sakatlandığı sanıp seviç çığlıkları attılar. Biz bu kötü kaleciyi sadece iki kez geçebildik. Hakan Şükür rakip savunmaya baskı kurmaya çalışırken, attığı gol dışında iki uzun arasında sıkışıp kaldı. Tuncay saman alevi gibi parlayıp söndü. Sabri rakipten çok hakemle boğuştu. Uzun sözün kısası: Kötü günümüzdeydik. Hesapta olmayan bir mağlubiyet aldık. Bu yarayı sararız ama geride kalan maçlarda çok daha dikkatli olmak zorundayız. Çünkü kredimiz azaldı. Yunanistan liderliği aldı. Bu bizi moral olarak etkileyebilir. Umarım çocuklar çabuk toparlanır.