Hoş geldin Kerem

Kerem dün akşamki 11'den anlaşılacağı gibi yedek bırakılamıyor. Bunu sebebi Okan Hoca'nın ona güvenmesi mi yoksa üç Türk oyuncu oynatma zorunluluğu mu bilemiyorum. Milli futbolcu dün akşam ilk yarıdaki performansını ikinci yarıda 15-20 dakika daha devam ettirip Oliveira'dan o şık pası almasaydı bir sonraki hafta Nef Stadı'nda yedek soyunacaktı.
Çünkü; bardağı taşıran bir kötü performansın ardından Konya karşısındaki maçta sarı kırmızılı tribün, Kerem'e sabır göstermeyebilirdi.
Kerem önce takımını 2-1 öne taşıdı ardından da kariyerinin en muhteşem gollerinden biriyle farkı ikiye çıkardı.
Perdeyi açan golün sahibi Gomis artık Galatasaray'daki tek golcü değil.

***
Oliveira belirli bir standardı yakaladı.
Mertens ise hafta içinde Şampiyonlar Ligi'ndeki Liverpool maçı için gittiği Napoli'den fiziksel ve duygusal olarak yıpranmış olarak dönmüş gibiydi (ki; normaldir). Bana kalırsa yenik duruma düşülen maçın en iyisi Gomis'ti.
Beraberliği getiren golünde asisti yapan Yunus da takımı ayakta tutan hatta ayağa kaldıranlardandı.
Oliveira, Galatasaray'ın oynadığı statların kale direklerine imza atmayı bu maçta da unutmazken, sarı kırmızılı formayla direkleri döven Hamit Altıntop'u hatırlattı. Okan Hoca, Kasımpaşa'nın golünde yaptığı hataya rağmen Emin'e şans vermeye devam etmeli. Keza stoperde görev alan genç oyuncular ancak böyle hatalar yaparak pişiyor.
Yusuf Demir ve Rashica forma giydikleri kısacık sürede ne denli önemli birer yatırım olduklarını ispatlarcasına oynadılar. Önümüzdeki hafta güçlü Konya'yı yenmek, kıvılcımlanan umutların, geleceği aydınlatan bir meşaleye dönüşmesi anlamına gelebilir.