Otobüsü park etmedi!

Ümit Özat hocaya haksızlık olur;
"Sadece otobüs park etti" demek.
Galatasaray'ı yenmen için ciddi bir plan üretmen lazım. Sadece savunarak bu plan üretilmez. Ümit hoca maçı santim santim yaşamış. Bu maç bir teknik adam başarısıdır.
Ekmeği vardı, yağı Galatasaray sürdü.
İstedikleri buydu... Abdullah Avcı, Şenol Güneş, Aykut Kocaman son dakikada mutfağa beraberliğe razı gitmiştir, döndüğünde yenmişti. Ümit Özat, Fatih Terim'i yendi demek haksızlık olur ama Fatih Terim'in takımını yendi. Bu kadar umursamaz bir tablo olmaz. Galatasaray önde baskılı oynamak için hazırladı maça... Ümit hoca da bunu biliyor.
"Arkadaşlar, Galatasaray üzerimize gelecek.
Biz de kendi ceza sahamızın önünde kümeleniyoruz ama top bize geçtiği anda kesinlikle ve kesinlikle savunmanın zaafından faydalanalım" demişlerdir. Tıpkı attıkları gol gibi...
Üç tane Gençlerbirliği oyuncusu ön direkte birbirine girdi ve auta attılar. Galatasaray'ın ve Gençlerbirliği'nin nasıl oynayacağı belliydi.
Fatih hoca, ikiye bir yapmalarını, şut atmalarını söylemiştir. Otobüs çekti, evet ama Galatasaray taç atarken dahi gelip önde bastılar. Bu nedir? Oyalama ve nefeslenme.
Eğer top auta giderse gerideki üçlüye bastılar.
Göztepe gibi oynarsan 5, Karabükspor gibi oynarsan 7 yersin. Ümit hocayı gerçekten tebrik ederim.
Golü kim attı? 5'li savunmanın sol oyuncusu Alper attı. Gol niye oldu? Alper geldi ama Feghouli gelmedi. Günümüz futbolunda Messi gibi oyuncular dışında geri dönmemek yok, gelip gideceksin. Matematikte ne varsa yaptı hoca ama "Bu yürekleri nerede" diye düşünmüştür. Hızlı pas yardımlaşarak olur. Banttan oynarsan Gençler gelir, maçı alır. Gomis'in de korkunç bir arzusu var ama sabit savunmalara karşı da çok statik kalabiliyor.
Galatasaray'ın bu deplasman performansı inanılır gibi değil. En iyi deplasmanı Fenerbahçe maçıydı, onu da kazanamadı.
TUDOR&TERİM FARKI?
Galatasaray'ın deplasmandaki performansında Tudor ile Fatih hoca arasında pek bir fark göremedik. İç sahada Belhanda, Rodrigues ve Selçuk'taki farkı gördük. Taraftarıyla birlikte farklı bir takım oynuyor. Hızlı oynayan takım gidiyor, ağır çekim bir takım geliyor.
Hoca bunu görüyor, ikinci yarı oyunu değiştirmek istedi. 4-2-4'e döndü, yetmedi. Donk'u oyuna aldı, "İleri git" dedi. Ümit hoca da bunu bekliyordu.

Bu web sitesinde çerezler kullanılmaktadır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

"Tamam" ı tıklayarak, çerezlerin yerleştirilmesine izin vermektesiniz.