11’e 90!

Türk olmanın büyük gururunu yaşadığımız bu hayatta, nice sevinçler ve hüzünler biriktirdim. Son katılan üzüntü ise nice canlarımızı yitirdiğimiz "asrın felaketi" olan DEPREM oldu. Kimimiz afet alanında canla başla can kurtarırken birçoğumuz da televizyonlar karşısında hıçkırıklara boğulduk. Dualarımız karışırken camilerde okunan selayla yine çok şükür bir olduk. Milletimi her milletten ayıran en büyük özelliği de bu değil mi? Türk insanı sevincini, üzüntüsünü tek yaşayabilir ama konu vatansa hep bir olmayı bilen ne güzel bir millettir.


Enkazdan çıkarken küçük yavrucağa 'Su ister misin?' diye sorduklarında, 'Daha muayane olmadım ben' diye verdiği o masum cevapta şunu sorguladım: "Acaba doktora görünmesi gereken, bu afetin büyüklüğünü idrak edemeyenler mi?" Tek yürek kampanyası ile yaralarımızı sarmaya başlarken büyük iş adamlarıyla kumbaralarını kıran minik yavrularımızın bağış yarışlarını yine gözyaşlarıyla izledik. Tüm zor zamanlarda tek yürek olan asil bir milletin ferdi olmaktan çok mutlu ve gururluyum. Güçlü bir devletin şanlı bayrağı altında bana yaşama şansı veren Rabbime şükürler olsun.

Dün akşam duygusal olarak çok zor bir müsabakaya çıktım. Evet doğru okudunuz. Ben çıktım, Doktor Mehmet, Marangoz Ali çıktı. Ayşe teyze, Muzaffer amca, tüm kulüp başkanlarımız, hocalarımız, sporcularımız çıktı. Ve evet sahaya 90 milyonun manevi gücünü üzerinde hisseden Trabzonspor çıktı. Dün gece milli formamızın rengi bir maçlığına adeta bordo-maviydi. Onlar 11, biz 90 milyonduk. Tribünlerde ise şanlı Türk milleti...

Bu web sitesinde çerezler kullanılmaktadır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

"Tamam" ı tıklayarak, çerezlerin yerleştirilmesine izin vermektesiniz.