Panik yok
- Reha Kapsal Yazıları
- 19 Ocak 2022, 23:40:15, Güncelleme: 20 Ocak 2022, 06:50:10
Trabzonspor; Djaniny, Nwakaeme, Koita, Hamsik ve Abdullah Avcı'dan yoksun olarak Giresunspor karşısına çıktı. Rakibi son maçını kaybetse bile; takım halinde kompakt savunma yapan, disiplinli, yüksek konsantrasyonla oynayan ve ligde tutunmak için iyi motivasyonla mücadele eden bir oyun anlayışıyla sahadaydı.
Trabzonspor özellikle ilk 45 dakika üretemediği gibi saha içine oyuna akıl da katamadı. Hem bu kadar kendi yarı alanında oyunu kabul eden takıma sahayı genişletemediği gibi, Peres sağda, Denswil solda beklenen performansları sergileyemedi. Orta sahada da birbirine benzer oyuncular olan Berat ve Dorukhan ikilisi ile maça başlamak, hücuma gereken desteğin verilememesinin en önemli nedeniydi.
İkinci yarı; ilk yarıya göre topa daha ritim veren, daha hareketli, daha saldırgan, özellikle de Trabzonspor taraftarının tribünde oluşturduğu olumlu atmosferle saha içinde reaksiyon veren bir takım vardı sahada.
Böyle yerleşik savunmalara karşı, kenarlardan oynanacak oyunlar ve yapılan ortalarda Cornelius gibi bitirici oyuncunuz varsa gol bulma şansınız her zaman artar. Trabzonspor ilk devre yapamadığı aksiyonları ikinci devre doğru bir şekilde uygulayınca, geriye düşmesine rağmen beraberlik golünü Peres-Cornelius dayanışmasıyla buldu.
H H H
Cornelius, Bakasetas'ın kaçırdığı penaltıların (!) yaratıcısı olurken, maçın da bordo-mavililer adına en istekli, en formda, moralman da en iyi oyuncusuydu.
Bakasetas, ilk penaltıyı kaçırdıktan sonra ikinci penaltıyı kesinlikle atmamalıydı.
Zaten penaltı atışını kalenin tam ortasına vuran ve stresi yüzünden okunan Yunan futbolcuya ikinci kez penaltı attırmak kesinlikle hatalı bir karardı. Futbolun artık, küçük detayların oyunu kendi lehine çevirebileceği bu zaman diliminde, böylesine küçük ama önemli bir ayrıntıyı Trabzonspor yedek kulübesi göz ardı etmemeliydi.
Trabzonspor son iki haftada 4 puan kaybetti, yine de ciddi bir puan avantajı ile lider. Bordo-mavililerde teknik heyetin, futbolcuların, yönetimin, en önemlisi de taraftarlarıyla beraber tüm şehrin de sakin olması, panik yapmaması gerekir.
Takımlarına şimdi daha fazla sahip çıkıp, onları baskı altına sokmamaları gerekli. Çünkü takımı buralara bu oyuncular getirdi, bundan sonra da aynı oyuncularla yürümeye devam edeceklerini unutmamaları gerekir.
Trabzonspor özellikle ilk 45 dakika üretemediği gibi saha içine oyuna akıl da katamadı. Hem bu kadar kendi yarı alanında oyunu kabul eden takıma sahayı genişletemediği gibi, Peres sağda, Denswil solda beklenen performansları sergileyemedi. Orta sahada da birbirine benzer oyuncular olan Berat ve Dorukhan ikilisi ile maça başlamak, hücuma gereken desteğin verilememesinin en önemli nedeniydi.
İkinci yarı; ilk yarıya göre topa daha ritim veren, daha hareketli, daha saldırgan, özellikle de Trabzonspor taraftarının tribünde oluşturduğu olumlu atmosferle saha içinde reaksiyon veren bir takım vardı sahada.
Böyle yerleşik savunmalara karşı, kenarlardan oynanacak oyunlar ve yapılan ortalarda Cornelius gibi bitirici oyuncunuz varsa gol bulma şansınız her zaman artar. Trabzonspor ilk devre yapamadığı aksiyonları ikinci devre doğru bir şekilde uygulayınca, geriye düşmesine rağmen beraberlik golünü Peres-Cornelius dayanışmasıyla buldu.
H H H
Cornelius, Bakasetas'ın kaçırdığı penaltıların (!) yaratıcısı olurken, maçın da bordo-mavililer adına en istekli, en formda, moralman da en iyi oyuncusuydu.
Bakasetas, ilk penaltıyı kaçırdıktan sonra ikinci penaltıyı kesinlikle atmamalıydı.
Zaten penaltı atışını kalenin tam ortasına vuran ve stresi yüzünden okunan Yunan futbolcuya ikinci kez penaltı attırmak kesinlikle hatalı bir karardı. Futbolun artık, küçük detayların oyunu kendi lehine çevirebileceği bu zaman diliminde, böylesine küçük ama önemli bir ayrıntıyı Trabzonspor yedek kulübesi göz ardı etmemeliydi.
Trabzonspor son iki haftada 4 puan kaybetti, yine de ciddi bir puan avantajı ile lider. Bordo-mavililerde teknik heyetin, futbolcuların, yönetimin, en önemlisi de taraftarlarıyla beraber tüm şehrin de sakin olması, panik yapmaması gerekir.
Takımlarına şimdi daha fazla sahip çıkıp, onları baskı altına sokmamaları gerekli. Çünkü takımı buralara bu oyuncular getirdi, bundan sonra da aynı oyuncularla yürümeye devam edeceklerini unutmamaları gerekir.