Toraman'ın hakkı!
- Osman Aslan Yazıları
- 02 Haziran 2010, 01:34:50
Memleketi Sivas'ın namı, şanı gibi "yiğit", mert ve "delikanlı"lığı, dürüstlüğü tertemiz yüzünden okunuyor. Bu denli güzelliği kadar, şanssız da bir delikanlı.
İbrahim Toraman'dan söz ediyoruz. Beşiktaş savunmasının başarılı jokeri. Asıl yeri stoper ama o, Mustafa Denizli'nin güven duygusuyla sağ bekde, ön liberoda, "hatasız" oynayabiliyor.
Pardon, her savunma oyuncusunun başına gelebilecek bir hatayı İbo da yaptı; şimşekler, kuşku ve iftiralar anında yağdı! Bursaspor'a 2-1 yenildikleri maçta, ilk gol hatasından yenmiş, ikinci golü ise kendi kalesine atmıştı!
Dedik ya her savunmacının başına gelebilecek talihsizlikler bunlar. İbo da böyle bir talihsizliği ilk kez yaşadı. Kahroldu, yıkıldı! Genç yıldızı yıkan çıkarılan spekülasyonlardı! Toraman'ın mertliğini, dürüstlüğünü, ahlını, onu tanıyanlar iyi bilir. Çok kimsenin bilmediği bir başka gerçek ise İbo'nun, son maça dek, kırık burun ve boyun kaslarındaki zedelenmenin verdiği konsantrasyonunu bozan acıyla oynadığıdır!
Hiddink'i utandırmaz İşte
Toraman, bu acılarına karşın Milli Takım'a daveti mazeret gösterip, geri çevirmedi, sevinçle, heyecanla kafileyle birlikte Amerika'ya uçtu.
Çünkü ay-yıldızlı formaya hizmeti, İbo için de gurur vesilesiydi. Ve çünkü İbo, 2.5 yıldan beri ayrı kaldığı şanlı formayı özlemişti!
Evet, İbrahim Toraman başarılı oyunlarıyla milli formayı hak ediyordu ancak Fatih Terim engelini bir türlü aşamıyordu! Ama bir gün mutlaka o hakkına, özlediği ay-yıldızlı formasına yeniden kavuşacaktı. Nitekim, Terim'in vermediği hakkını Hiddink teslim etti. Üstelik sakatlığı sürüyordu. Ama fedakar İbo için de 2.5 yıldan beri özlediği milli forma kutsaldı.
Toraman, sakatlığına karşın kalitesine inandığı için kendisini kadroya çağıran Hiddink'i utandırmayacak önemli, vazgeçilemeyecek bir yıldızdır!
Yeni dünyada bunu bir kez daha kanıtladı.
İbrahim Toraman'dan söz ediyoruz. Beşiktaş savunmasının başarılı jokeri. Asıl yeri stoper ama o, Mustafa Denizli'nin güven duygusuyla sağ bekde, ön liberoda, "hatasız" oynayabiliyor.
Pardon, her savunma oyuncusunun başına gelebilecek bir hatayı İbo da yaptı; şimşekler, kuşku ve iftiralar anında yağdı! Bursaspor'a 2-1 yenildikleri maçta, ilk gol hatasından yenmiş, ikinci golü ise kendi kalesine atmıştı!
Dedik ya her savunmacının başına gelebilecek talihsizlikler bunlar. İbo da böyle bir talihsizliği ilk kez yaşadı. Kahroldu, yıkıldı! Genç yıldızı yıkan çıkarılan spekülasyonlardı! Toraman'ın mertliğini, dürüstlüğünü, ahlını, onu tanıyanlar iyi bilir. Çok kimsenin bilmediği bir başka gerçek ise İbo'nun, son maça dek, kırık burun ve boyun kaslarındaki zedelenmenin verdiği konsantrasyonunu bozan acıyla oynadığıdır!
Hiddink'i utandırmaz İşte
Toraman, bu acılarına karşın Milli Takım'a daveti mazeret gösterip, geri çevirmedi, sevinçle, heyecanla kafileyle birlikte Amerika'ya uçtu.
Çünkü ay-yıldızlı formaya hizmeti, İbo için de gurur vesilesiydi. Ve çünkü İbo, 2.5 yıldan beri ayrı kaldığı şanlı formayı özlemişti!
Evet, İbrahim Toraman başarılı oyunlarıyla milli formayı hak ediyordu ancak Fatih Terim engelini bir türlü aşamıyordu! Ama bir gün mutlaka o hakkına, özlediği ay-yıldızlı formasına yeniden kavuşacaktı. Nitekim, Terim'in vermediği hakkını Hiddink teslim etti. Üstelik sakatlığı sürüyordu. Ama fedakar İbo için de 2.5 yıldan beri özlediği milli forma kutsaldı.
Toraman, sakatlığına karşın kalitesine inandığı için kendisini kadroya çağıran Hiddink'i utandırmayacak önemli, vazgeçilemeyecek bir yıldızdır!
Yeni dünyada bunu bir kez daha kanıtladı.