İnancın zaferi

Klişe bir ifade gibi durabilir ama inancın zaferiydi dün akşam olanlar. Zira, olan bitenin başka bir izahını yapmak mümkün değil. Tonlarca sakatı ve çok büyük eksikleri olan bir takımda eksiklerin "yerine" oynayanların "biz de varız bu savaşta" mesajıydı adeta.
Alanya gibi güçlü bir rakibe karşı, bir de Sosa'yı kaybederek sahaya çıktı Trabzonspor. Sosa'nın sahada neden, ne sebeple ve ne gibi bir sonuçsuzlukla olmadığını düşününce hakemlik müessesemizin durumunu anlamak güç olmuyor.
Neyse, puanlar yerine "puan" hesabının bile müthiş önemli hale geldiği karşılaşmanın daha başı sayılabilecek dakikada hakemin tereddüt etmeksizin Abdulkadir Parmak'a kırmızı kart vermesi tüm hesapları allak bullak etti.
Topa niyetle, önce topa dokunarak, topu yönetmekten gayrı derdi olmayan Parmak'ın; devamında fizik kuralları içinde çaresiz ve fakat devamında sert hareketinde "kasıt" görme becerisi Bitigen'e özel bir durum olarak kayıtlara geçti.
* * *
Planları allak bullak etti dedim ama (beklenti) bu kart sonrası tribünler dahil, saha içinde büyük bir motivasyon, büyük bir takımdaşlığın da fitilini ateşlemiş oldu Bitigen.
Hikaye yazmaya niyetli 10 oyuncu, çok büyük mücadele vererek 3 puanı aldı.
Eğer bir hikaye yazılıyorsa; dün akşam önemli bir bölüm daha yazıldı Unutulmaz maçlar kategorisine, uzun süre gol yeme alışkını takım olarak, gol yemeden not düşüldü.
Dün akşam eksik Trabzonspor, mücadele gücünü sahaya yansıtıp, bu takımın inancının, mücadele gücünün isimlerden bağımsız değerlendirilmesi gerektiğini haykırdı adeta.
Bize güvenin ve destekleyin dediler. Tribünlere "Asıl siz eksik bırakmayın" mesajı verdiler.

Bu web sitesinde çerezler kullanılmaktadır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

"Tamam" ı tıklayarak, çerezlerin yerleştirilmesine izin vermektesiniz.