Psikolojik savaş

Bu tip karşılaşmaların ortak özelliği 'psikolojik faktörleri' lehinizde tutarak hedeflediğinize ulaşmak olsa gerek.
Bu sezon özelinde oynanan tüm büyük maçlarda 'kazanmaya yakın taraf' olma hali genellikle maç öncesi tahminlerden farklı sonuçlar üretti.
Saha ve seyircinin 'skora, puan sıralamasına ve hedeflere göre' avantaj ya da dezavantaj olabilmesi mümkün.
Oyunun genelinde olmasa da anlar itibarıyla farklı reaksiyonların verildiği de unutulmamalı. Trabzonspor, lig sıralamasında rahat, Fenerbahçe takımı ise istediği yerde değil.
Bunun sahaya yansıması elbette maç öncesi teknik adamların hesap defterinde not olarak duruyordur.
Önde, baskılı başlayıp ilk dakikalarda skor ve psikolojik üstünlük elde etmek isteyecek bir Fenerbahçe takımı izleyebiliriz.
* * *
Önde etkili ataklarını doğru sonlandıramadığında bu kez devreye bu konuda hayli mahir Trabzonsporlu ayaklar girecektir.
Ersun Yanal'ın doğru sonlanmamış ataklarında geçmişte uyguladığı taktik fauller silahını devreye sokması beklenen bir durum.
Ünal Karaman ve öğrencileri ön taraf oyunlarında usta ayaklarla etkili işler yapıyor.
Sonuca gidebiliyor.
Fenerbahçe takımında ise ön tarafta yoğun ve etkili işler henüz sık rastlanan bir durum değil.
Genç oyuncuları var Trabzonspor'un, iştahlı oynuyorlar.
Deneyim ve büyük maç konusunda yavaş yavaş tecrübeleniyorlar.
Haliyle, başta da ifade ettiğim psikolojik faktörler bana göre maçın birincil belirleyici unsuru olacak.
Gol gelir mi, gelirse kimden ve hangi dakikada gelir sorusunun cevabına göre bile bir çok yorum revize edilemeye muhtaç kalabilir.
İyi seyirler...