Önce çocuklar ve...

Ne zaman tribünler kadınlar ve çocuklarımıza bırakılıyor, benim aklıma o an sevgili Sunay Akın'ın "Önce çocuklar ve kadınlar" adlı kitabı geliyor.
Denizler, gemiler, onların batma hikayeleri üzerine yazılmış mükemmel bir eserdir. "Önce çocuklar ve kadınlar"
Türk futbolunu ne kadar da güzel ifade ediyor o güzel kitabın ismi değil mi?
Batan Türk futbolu için panikle ürettiğimiz ve zerre saygı içermeyen dahiyane bir uygulama...
Dün Trabzonspor tribünleri tıpkı ülkenin bir çok stadyumunda olduğu gibi kadınlar ve çocuklara emanetti.
Emanetti diyorum çünkü o tribünlerin esas sahipleri onlar değiller ve bu durum herkesin acı bir kabulü.
Şu maç nasıl golsüz eşitlikle biter diyebileceğimiz bir karşılaşma oldu, saha içine dönecek olursak! "Futbolda bu var" klişesi ile izah edilebilecek tonlarca hikayesi oldu maçın.
Mesela, hakem hemen hemen her ikili pozisyonda faul çaldı ve oyunu kesti.
Sorun yabancılarda
Mesela, şöyle temiz bir maçta kırmızı kart bile oldu, sonlara doğru ise sarı kartlar.
Mesela, bir sürü gol pozisyonu ve bu pozisyonlarda kalecilerin ön plana çıkamaması...
Trabzonspor geçen haftanın kazanan takımından Özer'i, Kasımpaşa kulübüne söz verildiği için oynatamadı.
Henrique ve Bourceanu da sakatlıktan yoktu...
Maçın fotoğrafı üzerinden bakıldığında, bu üç ismin yerine oynayan üç ismin performansı kaybedilen üç puana sebep olarak gözüküyor. Öyle bir maç ki dün geceki; faydası da var kaybedilen iki puanın; Trabzonspor'un en önemli sorununun aslında "yabancıları" olduğunu bir kez daha izleyenlerinin takdirine sunuyor gibiydi Hami hoca.
Zaten Zeki içeri, Janko dışarı...
Buyrun size mesaj gibi mesaj!

Bu web sitesinde çerezler kullanılmaktadır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

"Tamam" ı tıklayarak, çerezlerin yerleştirilmesine izin vermektesiniz.