Aygün sarması...

Gerilimi, futbolun bir taktik anlayışı olarak saha dışında başlatıp saha içine yansıtabilmek, elbette bir sanattır kimileri için!
Ülkemizde, yıllardır bu sanatı çok iyi icra etmiş olanlar hep olmuştur, olmaya da devam etmektedir.
Geçmişte, gerilimi üretip ondan kimler beslendiyse, bugün gerilimi yükseltenler de yine onlardır!
Mesajlarla, demeçlerle, medya yoluyla...
Kimler hakemleri, federasyonları, kurulları, şahısları, emniyet güçlerini yıllardır etki altına aldıysa yine benzer şeyleri yapanlarda onlardır.
Yine benzer şeyleri yapmak isteyecek olanlar da onlardır!
Biz de onların yalancısıyız, şimdiden uyaralım!
Tarihe "Aygün sarması" olarak geçen o kafa sargısı bezin, yıllar sonrası geç de olsa; bol "gazlı" bir bez olduğu anlaşılmamış mıdır?
Anlatmak istediğimizin kısa özetidir Aygün sarması...
***
İsimler değişse de tarz asla değişmiyor bu ülkede...
Açın bir spor sayfasını da görün mesajları!
Eski yeni bir kıyaslayın, verilen taze mesajlara bir bakın hele!
Ülkede bazı şeyler hızla değişse de eski usullerden medet uman jenerasyonlar maalesef ki değişmiyor...
Yapılan tüm güzel işlerin de kıymeti yok düzeyine çekiliyor bu kuşaklar sayesinde.
***
Yerimizde sayıyor olmamız, Avrupalı'dan sürekli zılgıt yememiz hep bu yüzden.
Sene 1996... Sene 2012...Sene 2061... Hiç fark etmez...
Bakın kıyafetlere, bakın saç kesimlerine, bakın otomobillere, evlere... Çok şeyin değiştiğini göreceksiniz.
Peki ya söylemler öyle mi?
Açın bir spor sayfasını da görün mesajları!
***
Trabzonsporlu'ya düşen, tüm enerjisini sadece takımına harcamak olmalıdır.
Gerilimden medet umanların tuzağına asla düşülmemelidir.
Maç gününe kadar verilen mesajları ar'şivleyip yazacağım haftaya!
Bakalım kim ne demiş diye!