'Ters'e gelmek!
- Olcay Çakır Yazıları
- 21 Ağustos 2010, 22:27:20, Güncelleme: 22 Ağustos 2010, 02:12:24
Anfield'a çıkınca, heriflerin bizimle Garfield gibi oynayacaklarını düşünenler çoktu.
Pek de haksız sayılmazlardı aslında.
Zira, Türk futbol tarihimizde, bol gollü mağlubiyetler az değildir İngiltere'de.
Her ne kadar, Türk futbol tarihi ile Trabzonspor tarihi bir değilse de İngiltere için, Yine de maça bakış böyle idi. Ve doğaldı.
Yayıncı kuruluş maça bağlandığında yağmur görüntüleri hoşumuza gitti.
Ah bir de ayakkabılarımız kaymasa.
Birçok pozisyonda, kaydık, müdahalelerimizi etkiledi. "Tedbirsiz miydik?" diye düşündük.
Maçı sunan usta spiker, beğenilmedi.
Sanki, kafası başka bir yerde, başka bir stadyumdaydı.
Onların eksikleri varsa, bizim de vardı. Göremedi...
Trabzonspor, bir ilki denedi Anfield'da.
Armalı forma, zamanla armasıza dönüştü!
Bu bir ilkti.
Bunu neden ve nasıl yaptılar anlayamadık!
Umarım, armasız başlayıp, armalıya dönüşen bir sistem de geliştirirler. (Maç oynanırken formalarımızın armaları, resmen döküldü, düştü!) Saha da oyuncularımızı izlerken, maçı "
Platini de izleseydi keşke" dedim...
Sorar mıydı; "Kaç kişi milli bu takımda?"
Hani, bizde soran olmuyor bu tip soruları ondan diyorum. Platini, arada soruyor bu tip sorular sağolsun!
Onur, bir de penaltı ekleyince diğer kurtarışlarına, devleşti adeta.
Ceyhun, yanıltmadı.
Ve Glowacki, tam isabet bir transfer olduğunu gösterdi.
Aslında takımda "aksayan gibi gözüken" bir ya da iki oyuncu vardı. Canları sağolsun.
Performanslarını görünce, akla sözleşmelerin uzatılması konusu geldi.
Trabzon'da ne olur?
Birincisi, "yendik" diye, yine "yeneriz" diye, eksik kadro ile gelirler ve turu bırakıp giderler.
İkincisi, tam kadro gelirler ve kora kor bir maç oynanır, şanslar eşittir.
Tarih tekerrür edebilir.
Şimdi onlar 1-0 kazandı.
Neden, 3-0 biz kazanmayalım?
İngilizler ters geliyor!
Doğrudur da. Olabilir de...
Kimin, kime ters geldiği, kimin, neyi ters ya da düz gördüğünü, en iyi 1976 model araçlar anımsıyordur o tarihle bağlantılı.
Tanık oldular zira.
Soruyorum o halde; "İngilizler ters de, biz Trabzonlular düz müyüz peki?"
Gösterin bunu uşaklar.
Pek de haksız sayılmazlardı aslında.
Zira, Türk futbol tarihimizde, bol gollü mağlubiyetler az değildir İngiltere'de.
Her ne kadar, Türk futbol tarihi ile Trabzonspor tarihi bir değilse de İngiltere için, Yine de maça bakış böyle idi. Ve doğaldı.
Yayıncı kuruluş maça bağlandığında yağmur görüntüleri hoşumuza gitti.
Ah bir de ayakkabılarımız kaymasa.
Birçok pozisyonda, kaydık, müdahalelerimizi etkiledi. "Tedbirsiz miydik?" diye düşündük.
Maçı sunan usta spiker, beğenilmedi.
Sanki, kafası başka bir yerde, başka bir stadyumdaydı.
Onların eksikleri varsa, bizim de vardı. Göremedi...
Trabzonspor, bir ilki denedi Anfield'da.
Armalı forma, zamanla armasıza dönüştü!
Bu bir ilkti.
Bunu neden ve nasıl yaptılar anlayamadık!
Umarım, armasız başlayıp, armalıya dönüşen bir sistem de geliştirirler. (Maç oynanırken formalarımızın armaları, resmen döküldü, düştü!) Saha da oyuncularımızı izlerken, maçı "
Platini de izleseydi keşke" dedim...
Sorar mıydı; "Kaç kişi milli bu takımda?"
Hani, bizde soran olmuyor bu tip soruları ondan diyorum. Platini, arada soruyor bu tip sorular sağolsun!
Onur, bir de penaltı ekleyince diğer kurtarışlarına, devleşti adeta.
Ceyhun, yanıltmadı.
Ve Glowacki, tam isabet bir transfer olduğunu gösterdi.
Aslında takımda "aksayan gibi gözüken" bir ya da iki oyuncu vardı. Canları sağolsun.
Performanslarını görünce, akla sözleşmelerin uzatılması konusu geldi.
Trabzon'da ne olur?
Birincisi, "yendik" diye, yine "yeneriz" diye, eksik kadro ile gelirler ve turu bırakıp giderler.
İkincisi, tam kadro gelirler ve kora kor bir maç oynanır, şanslar eşittir.
Tarih tekerrür edebilir.
Şimdi onlar 1-0 kazandı.
Neden, 3-0 biz kazanmayalım?
İngilizler ters geliyor!
Doğrudur da. Olabilir de...
Kimin, kime ters geldiği, kimin, neyi ters ya da düz gördüğünü, en iyi 1976 model araçlar anımsıyordur o tarihle bağlantılı.
Tanık oldular zira.
Soruyorum o halde; "İngilizler ters de, biz Trabzonlular düz müyüz peki?"
Gösterin bunu uşaklar.