Ve sonunda...

Uzun zamandan beri özellikle deplasmanda üç puana hasret olan bordomavili takım, Henrique'nin ayağından kazandığı kontratak golü ile üç puanı hanesine yazdırarak zor da olsa rahat bir nefes aldı.
Umuyoruz ki bundan sonraki maçları daha da rahat bir psikoloji altında oynama fırsatı yakalayacaktır.
Doğrusunu söylemek gerekirse Mersin İdman Yurdu Trabzonspor'a zorlu dakikalar da yaşattı.
Bu karşılaşma her iki takım için de hayati önemi taşıyordu.
Dolayısıyla bence "zor maç" kategorisindeydi.
Şu da bir gerçek ki bu mağlubiyet Mersin İdman Yurdu'nu iyice sıkıntıya soktu.
Trabzonspor ise aldığı 3 puanın moraliyle gelecek hafta İstanbul'da Kasımpaşa karşısına daha bir moralli ve rahatlık içinde çıkacak.
Abdullah'a sevindim
Bu haftadan sonra puan tablosunda takımların ilk sıra dışında yerlerinin değişebileceğini göreceğiz.
Trabzonspor için şunu önemle hatırlatmak isterim; forvetten yoksun oynadıklarına göre, oldu olacak forvete en yatkın görünen Henrique'de ısrar edip hiç olmazsa onu kazansınlar.
Belki böylece takıma daha faydalı olup, kazanma ihtimalini artırır!
Orta sahada ise Colman her şeye rağmen hala şuursuz oynamakta ısrar ediyor.
Bence Kafkas onu dışarı almakta geç dahi kaldı.
Bundan sonraki maçlarda teknik vasıflardan ziyade kondisyon, hırs, mücadele ve azim ile sahada yer alınması mecburiyetini de hatırlatmak isterim.
Bu hafta sevindiğim bir olay da Abdullah Karmil'in ilk 11'de sahaya çıkması ve performansı ile sınıfı geçmesiydi.
Umarız takımın öze dönmesi konusunda bir ön çıkış olur.
Ama devamı mutlaka gelmeli.