Kutlamak gerek

Artık Trabzonspor'u bu kupayı alışı münasebetiyle tebrik etmek bir tarafa, esas finalin bunca stres ve ambiansına rağmen sahada fevkalade rahat, ekonomik, kendinden emin ve kazanma idealine sahip olarak sergilediği oyun tarzı ve performansı ile kutlamak isterim.
Sahada oyunun gerçekten tek hakimi, orta sahanın efendisi, forvette pozisyon yakalayıp üreten, beklenen golleri kaçırdıklarının yanında geç de olsa tedavüle süren ekip oldu.
Oyunun başlarında Umut ile yakaladığı pozisyonları bu oyuncu ile harcayınca ne yalan söyleyeyim umutlarımız umutsuzluğa doğru bir an da olsa meyletti.
Neyse ki ikinci yarı Umut, kaçırdıklarını telafi edercesine usta bir kafa vuruşu ile takımını beraberliğe taşıdı.
Fenerbahçe her ne kadar oyunun en durgun anında Alex ile öne geçtiyse de Trabzonspor'un temposuna ve hırsına ezilip Umut, Engin ve Colman'ın gollerine engel olamayıp, yenildi. Trabzonspor da anasının ak sütü gibi hak ettiği galibiyete ve kupaya kavuştu.
En rahat Fener maçı...
Teşebbüs olmadan tahakkuk olmaz" diye bir söz vardır... İşte Trabzonspor sahada kupaya ulaşmak için mantık çerçevesinde teşebbüs edilmesi gereken her şeyi tahakkuk ettirerek başarılı olmuştur.
Uygulanan plan, metot, düşünce ve aksiyon adına olması gereken her şeyi uygulamıştır.
Golü isteyen düşünen ve ulaşmak için gerekli çabayı Urfa Arena'nın yeşil çimlerine en uygun şekilde serpen yine bordo-mavililer oldu.
Hakikaten kupaya uzanan takım olarak arkalarında hiçbir olumsuz şaibe bırakmaksızın hak ettiğini almıştır. Bu güne kadar Fenerbahçe ile yaptığı maçlar içerisinde belki de en rahat galibiyeti almıştır diyebiliriz.
Urfalı dostlar ve Urfa'ya bu finali seyretmeye gelen herkes, Trabzonspor adına memnun ayrılmaktan öteye belki de Trabzonspor bu bölgede şampiyonluğun yanında önemli miktarda taraftar kazanarak esasen spor adına en büyük kazancı elde etmiş olacaktır.
Tüm idareci, teknik ekibi ve oyuncularımızı artı emeği geçen herkesi ve her kesimi gönül dolusu kutlarım.