Çakır, şanslı ve iyiydi
- Mustafa Çulcu Yazıları
- 10 Nisan 2011, 00:46:46
Geçtiğimiz hafta Fenerbahçe-Bursa maçında Kuddusi Müftüoğlu son derece kötü bir yönetim gösterdi ve Fenerbahçe aleyhine ciddi hatalar yaptı. Bu durumu gören MHKtüm kredisini son yedi haftaya girerken bitirdiğinin farkında olduğu için kendini garantiye alarak kolayı seçti ve hakemliğimizin öncü ismi Cüneyt Çakır'ı Eskişehirspor-Fenerbahçe maçına atadı.
Başka caresi yoktu. Eğer bu maçta herhangi bir hakem hatası olursa MHK sokağa çıkamayacak duruma geleceğinin farkındaydı. Şampiyonlar Ligi ve Avrupa Ligi'nde maçlar yöneten Cüneyt Çakır'ın elde ettiği kredinin futbolcular üzerinde etkisi büyüktü, herkes saygılıydı.
Bu durum bir hakem için en büyük avantajdı.
Çakır bu maçın kaderini etkileyecek hata yaptı mı? Tabii ki hayır. Ufak tefek hataları olsa da kimsenin sesi zaten çıkmazdı ve de öyle oldu.
Gerçi hakemi zora sokacak bir maç değildi.
Oynayanlar, seyredenler herkes memnundu.
Hakemin de kredisi büyüktü. O da klasına yakışır bir yönetim sergiledi. Vücut dili, oyuncularla iletişimi, sakinliği, pozisyonlara yakınlığı çok iyiydi. Müsabakanın ilk 15 dakikası içinde Fenerbahçe'nin 2-1 önde ve gollerin temiz olması hakemin en büyük şansıydı. 38. dakikada Niang'ın topu elle oynamasına verdiği sarı kart ders niteliğindeydi. Ancak ilk yarıyı bitirme şekli böyle bir usta hakeme yakışmadı.
Çünkü ne olduğunu kimse anlayamadı. Hatta futbolcular, sahada kaldı şaşırdı.
İkinci yarıda ilk yarıda olduğugibi hakemlik bir sıkıntı olmadı ve hakem iyi yönetim gösterdi.
Başka caresi yoktu. Eğer bu maçta herhangi bir hakem hatası olursa MHK sokağa çıkamayacak duruma geleceğinin farkındaydı. Şampiyonlar Ligi ve Avrupa Ligi'nde maçlar yöneten Cüneyt Çakır'ın elde ettiği kredinin futbolcular üzerinde etkisi büyüktü, herkes saygılıydı.
Bu durum bir hakem için en büyük avantajdı.
Çakır bu maçın kaderini etkileyecek hata yaptı mı? Tabii ki hayır. Ufak tefek hataları olsa da kimsenin sesi zaten çıkmazdı ve de öyle oldu.
Gerçi hakemi zora sokacak bir maç değildi.
Oynayanlar, seyredenler herkes memnundu.
Hakemin de kredisi büyüktü. O da klasına yakışır bir yönetim sergiledi. Vücut dili, oyuncularla iletişimi, sakinliği, pozisyonlara yakınlığı çok iyiydi. Müsabakanın ilk 15 dakikası içinde Fenerbahçe'nin 2-1 önde ve gollerin temiz olması hakemin en büyük şansıydı. 38. dakikada Niang'ın topu elle oynamasına verdiği sarı kart ders niteliğindeydi. Ancak ilk yarıyı bitirme şekli böyle bir usta hakeme yakışmadı.
Çünkü ne olduğunu kimse anlayamadı. Hatta futbolcular, sahada kaldı şaşırdı.
İkinci yarıda ilk yarıda olduğugibi hakemlik bir sıkıntı olmadı ve hakem iyi yönetim gösterdi.