Luis bilmecesi

Maça 1-0 yenik başlayan Fenerbahçe, rakipleri puan kaybetmişken kazansa kendine büyük avantaj sağlayacaktı. Ben de Fenerbahçeli futbolcular "Bu maçı alırsak avantaj sağlarız" diye düşünüyorlardır diye bekledim. Ama maç başlar başlamaz golü yiyiverdiler. İnsan şaşırıyor, böyle bir defans ile şampiyon olunur mu? Yani araya topu atacaklar, golü yiyivereceksin. Tamam gol ofsayt ama Fenerbahçe'nin defansı, gol pozisyonu gibi kaç tane pozisyon verdi. Özellikle Önder kendine verilen fırsatı iyi değerlendiremeyen bir futbolcu. Bir de takım olarak gereksiz fauller yapılınca maçı iyice zevksizleştirdi. Kupa maçında fırtına gibi oynayan Fenerbahçeli futbolcular kazanma hırsı yerine, kaybetme korkusu ile oynuyorlardı. Üstelik rakip hakemin üstün çabaları ile 10 kişiye inmişti bile. Tabii ki bir de Fenerbahçeli futbolcuların Türkiye'nin en güzel sörf sahası olabilecek bir yerde rüzgara karşı top oynamaya çalıştıkları da unutmamalı.

Bu ıstırap bitsin artık!
Maçın ilk yarısında hiçbir futbolcu bekleneni veremedi. Özellikle Vederson hiçbir varlık gösteremedi. Zaten yerini ikinci yarıda Uğur Boral'a bıraktı. Bir de bu takımda oynadığı zaman eleştirdiğimiz, oynamadığı zaman aradığımız Selçuk'un eksikliğini yine hissettik. Deniz ne kadar çabalasa maç eksiğinden dolayı isteneni veremiyor. İkinci yarıda 10 kişi kalan İstanbul BŞB'ye karşı hâlâ neden tek forvet ile sahaya çıkıldığını anlamış değilim. Hoca bu değişiklik işini hep yavaştan alıyor. 56. dakikada Alex'i çıkararak üstüne Güiza'yı da oyundan çıkarıp yerine Kazım ve Semih'i alınca hepimizin ağzı açık kaldı. Zico yaptığı saçmalıklara bir yenisini ekleyerek, yenilginin asıl mimarı oldu. Yan hakemlerin iki ofsayttan golü vermesi Türk futbolunun nereye gittiğinin en güzel örneği! Vah Fener'e, vah ki ne vah! Ben de her Fenerli taraftar gibi bu lig bitse de bu ıstıraptan kurtulsak diye bekliyorum.