Başlangıç için 1 puan iyidir

Brugge ve Sevilla maçlarından sonra Başakşehir'e bakışımız değişti. Deneyimli futbolcuların transferiyle UEFA Avrupa Ligi'nde iyi noktalara gelebileceklerine inanıyorduk.
Ludogorets önünde ilk 15 dakikada istekli ve coşkulu bir Başakşehir vardı. Eljero Elia ve Visca, topla buluşturuluyor, Mossoro rakip ceza alanı önünde etkili oluyordu. Ne var ki Bulgar ekibi açıldıkça Başakşehir orta sahasının kırılganlığı ortaya çıktı.
Mahmut Tekdemir'in yokluğunda Gökhan İnler aynı etkiyi yaratamadı.
Oyun, orta sahaların tek pasta geçildiği düzensiz bir hale geldi. Başakşehir gibi bir düzen takımı için bu hayra alamet değildi.
İki tarafın Rus ruleti şeklinde pozisyonları vardı. Emmanuel Adebayor'un yerine giren Mevlüt Erdinç etkisizdi. Başlangıç için 1 puan iyidir demek zorundayız galiba.
Endişe Konya'ya pahalıya patladı
Konyaspor'un işi zordu. Marsilya, bu karşılaşmaya kurtuluş maçı olarak çıkıyordu. Nitekim ilk dakikalarda Konyaspor kalesi ablukaya alındı.
Ama 20 dakika sonrasında yavaş yavaş ileri çıkmaya, topu ilerideki Fofana ile buluşturmayı başardık.
İlk yarının kalan bölümünde tempo düştü ve Konyaspor kalesinin uzağında oynanan bir maça dönüldü.
İkinci yarının başında kornerden gelen topta Rami'nin kafası Marsilya'yı öne geçirdi. Yıllar önce aynı Rami, Lille formasıyla Kadıköy'de turu getiren golü atmıştı. Hafif bir panik başladı Konya'da. Marsilya'nın bir topu direkten döndü.
Şoku atlattıktan sonra yavaş yavaş beraberlik havasına girdi takımımız.
Bourabia'nın üst direkten dönen şutuyla puanın eşiğinden dönüldü. Endişeyle gidilen maçtan puanı kaçırarak döndü Konyaspor. Yeşil-beyazlılar eğer kendi sahasında taraftarıyla bütünleşip bilinen atmosferi yaratabilirse tahmin ediyorum ki grupta puanları cebine koyacaktır.