Konuşamıyoruz

Dünya Kupası grup elemeleri başladı. Her zamanki gibi futbolun dışında ithamlarla teknik direktöre saldırı dönemi de start aldı. Selçuk İnan'ın, bana göre de yanlış bir şekilde, oynatılmaması üzerine yapılan yorumlar bambaşka noktalara taşındı.
Hatta Estonya karşısında da ilk 11'de Selçuk'un olmayacağı anlaşıldıktan sonra sosyal medya karıştı. Biz milletçe bazı hassasiyetlerle oynamamak gerektiğini hala öğrenemedik. Geçmişteki acı tecrübeleri yaşamadık sanki.
İşi mezhep kavgasına dönüştürmek isteyenlerin ekmeğine yağ sürenler kendine gelmeli.
Fiziksel gelişmeler
Bakın yine futbol konuşamıyoruz. Konuşmamız gerekenler var. Arda'nın ve Emre'nin İspanya sonrası nasıl fiziksel olarak geliştiklerini konuşamıyoruz.
Arda'nın dünyanın sayılı yıldızlarından birine çevrilmesini konuşamıyoruz. Ömer ile Semih'in yavaş yavaş (daha hataları var) iyi bir ikili olmaya gittiklerini konuşamıyoruz.
Umut'un nasıl olgun, nasıl akıllı bir forvet oyuncusu haline geldiğini konuşamıyoruz. Selçuk'un bunca söylentiye rağmen çıkıp golünü atışını konuşamıyoruz.
Kriz olsun bize. Avcı mı Selçuk mu, Kocaman mı Alex mi?
Bu soruların peşinden koşmak daha kolay. Çünkü düşünmeyi gerektirmiyor. Kanıtlanması zor ama art niyetlilerin inanması kolay senaryoları ortaya koymak kolay. Bu yüzden milli takım kaptanı maçtan sonra çıkıyor ve "Vallahi Selçuk'u seviyorum" demek zorunda kalıyor. Bu hepsinden utanç verici değil mi?

Bu web sitesinde çerezler kullanılmaktadır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

"Tamam" ı tıklayarak, çerezlerin yerleştirilmesine izin vermektesiniz.