Kupa varsa...

Levent Tüzemen

Liverpool ile Chelsea gözlerimizin pasını sildi.
Maçın Fransız kadın hakemi Frappart'ın düdüğünü bile duymadık.
Avantajları mükemmel uyguladı.
İki takım futbolcuları da sahaya oynamak için çıkmışlardı. Kıran kırana mücadele ederlerken birbirlerine kasıtlı faul bile yapmadılar.
Premier Lig'in neden çok izlendiğinin kanıtı iki takımın ortaya koyduğu yüksek tempolu futboldur.
Liverpool ve Chelsea'li oyuncular dilerim Süper Lig'de mücadele eden takımlara örnek teşkil ederler. İngiliz derbisinde fair-play, mücadele ve iş ahlakı üst düzeydeydi.
Chelsea ilk yarı Kante, Pulisic ve Pedro'nun yönetiminde akıllı savunma yapıp doğru kontrataklara kalktı.
İkinci yarı Klopp oyuna Firmino'yu alınca Liverpool toparlandı ve hücumda etkili olmaya başladı.
Mane'nin golü skora denge getirdi.
Salah, Mane, Firmino üçlüsünün hücumdaki pas uyumu etkileyiciydi.
H H H
Uzatmalarda Mane'nin süper golüne Chelsea, Jorginho'nun penaltısıyla karşılık verdi.
2005'te penaltılarla Milan'ı yenip Şampiyonlar Ligi'ni kazanan Liverpool, Süper Kupa'yı da yine penaltılarla evine götürdü.
İstanbul'da kupa varsa aktörlerden biri de Liverpool ise kazanma şansları çok yüksek oluyor.
Klopp ve Liverpool'lu oyuncular "You will never walk alone" (Asla yalnız yürümeyeceksin) şarkısı altında kupaya yürüdüler.
İki İngiliz takımına bize futbol ziyafeti izlettirdikleri için teşekkürler.

Bu web sitesinde çerezler kullanılmaktadır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

"Tamam" ı tıklayarak, çerezlerin yerleştirilmesine izin vermektesiniz.