Ayakları titremeyenler
- Levent Tüzemen Yazıları
- 26 Ekim 2015, 00:24:51
G.Saray 16 yıldır Kadıköy'de kazanamıyordu.
Hamza Hoca'nın öğrencileri de belki yine üç puan alamadı ama ayakları titremeden, korkmadan cesurca ve yüreklerini ortaya koyarak hatta savaşarak oynadı.
G.Saray Muslera gibi "Dev" bir kaleciye sahip olmanın zarafetini Kadıköy'de yaşadı. Galatasaray derbiyi stratejik oynamaya çalıştı. Selçuk, Bilal, Chedjou, Sneijder, Hakan Balta ve Muslera sahip oldukları topları önce kaybetmemeye sonra isabetli pas yapmaya özen gösterdi. Ancak Yasin-Podolski ikilisi önde yeterince top tutamadı. Ve ikilinin kolay kaybettikleri topları Nani, Diego, Markoviç hızlı hücuma dönüştürdü.
Caner ile Gökhan da kanatlardan yaptıkları bindirmelerle etkili ortalar yaptı.
Muslera kalesinde yine büyürken maç boyu çok dikkatliydi, pozisyon hatası yapmadı, müthiş kurtarışlara imza attı.
İkinci yarı G.Saray skoru eşitlemek için daha çok hücumu düşündü. Ancak Souza'nın destek verdiği Fenerbahçe savunması Sneijder'e, Selçuk'a ve Podolski'ye şut atacak fırsatı tanımadı. Hamza Hoca'nın Burak'ı düşünmesi doğruydu ama Umut'u oyunda tutup, etkisiz Yasin'i çıkarması daha akıllı olurdu.
MHK'ya soruyorum!
G.Saray taraftarı Olcan Adın'ı çok sevmiyor ve eleştiriyor. Olcan'ın yüz hatları belki sinerji vermiyor ama oyuna girdiğinde mücadeleden kaçmıyor. Carole sakatlandığında herkes Denayer'in gireceğini ve Balta'nın sol bek olacağını düşünüyordu.
G.Saray takım olmanın farkıyla üstelik hakeme rağmen bir puanı hak ederek kazandı.
Kılı kırk yaran MHK bu dev maça "Tecrübesiz" yardımcı hakem Arkın Akgöl'ün çıkmasına nasıl izin verdi? Aydınus'un yardımcıları yıllardır Serkan Ok ile Alex Taşçıoğlu değil miydi? Aydınus, "Serkan'ı istemiyorum, Arkın yardımcım olmalı" nedenini açıklamalı. Diego'nun golü öncesi tecrübesiz yardımcı Akgöl resmen sonuca etki eden hatayı yaptı ve Persie'nin açık ofsayt olduğunu gördü ama bilgisizlikten bayrak kaldırmadı.
Hamza Hoca'nın öğrencileri de belki yine üç puan alamadı ama ayakları titremeden, korkmadan cesurca ve yüreklerini ortaya koyarak hatta savaşarak oynadı.
G.Saray Muslera gibi "Dev" bir kaleciye sahip olmanın zarafetini Kadıköy'de yaşadı. Galatasaray derbiyi stratejik oynamaya çalıştı. Selçuk, Bilal, Chedjou, Sneijder, Hakan Balta ve Muslera sahip oldukları topları önce kaybetmemeye sonra isabetli pas yapmaya özen gösterdi. Ancak Yasin-Podolski ikilisi önde yeterince top tutamadı. Ve ikilinin kolay kaybettikleri topları Nani, Diego, Markoviç hızlı hücuma dönüştürdü.
Caner ile Gökhan da kanatlardan yaptıkları bindirmelerle etkili ortalar yaptı.
Muslera kalesinde yine büyürken maç boyu çok dikkatliydi, pozisyon hatası yapmadı, müthiş kurtarışlara imza attı.
İkinci yarı G.Saray skoru eşitlemek için daha çok hücumu düşündü. Ancak Souza'nın destek verdiği Fenerbahçe savunması Sneijder'e, Selçuk'a ve Podolski'ye şut atacak fırsatı tanımadı. Hamza Hoca'nın Burak'ı düşünmesi doğruydu ama Umut'u oyunda tutup, etkisiz Yasin'i çıkarması daha akıllı olurdu.
MHK'ya soruyorum!
G.Saray taraftarı Olcan Adın'ı çok sevmiyor ve eleştiriyor. Olcan'ın yüz hatları belki sinerji vermiyor ama oyuna girdiğinde mücadeleden kaçmıyor. Carole sakatlandığında herkes Denayer'in gireceğini ve Balta'nın sol bek olacağını düşünüyordu.
G.Saray takım olmanın farkıyla üstelik hakeme rağmen bir puanı hak ederek kazandı.
Kılı kırk yaran MHK bu dev maça "Tecrübesiz" yardımcı hakem Arkın Akgöl'ün çıkmasına nasıl izin verdi? Aydınus'un yardımcıları yıllardır Serkan Ok ile Alex Taşçıoğlu değil miydi? Aydınus, "Serkan'ı istemiyorum, Arkın yardımcım olmalı" nedenini açıklamalı. Diego'nun golü öncesi tecrübesiz yardımcı Akgöl resmen sonuca etki eden hatayı yaptı ve Persie'nin açık ofsayt olduğunu gördü ama bilgisizlikten bayrak kaldırmadı.