Ne değişti?

Levent Tüzemen
Galatasaray adeta intihar etti ve şampiyonluk şansını "Mucize" olmazsa bence kaybetti.
Galatasaray, Fenerbahçe maçını kaybederken sahada futbol adına her şeyi yapmış ve herkes "Bu yolda mağlup galip sayılır" yakıştırmasında bulunmuştu.
Galatasaray 4 gün önce Trabzon'da takım halinde akıllı oynadı, farklı kazanırken inanılmaz pozisyonlar buldu ve maç boyu oyunun kontrolünü elinde tuttu.
Trabzon'daki maça bakınca Arena'daki maç öncesi herkes "Galatasaray rahat kazanır" rahatlığındaydı. Ancak evdeki hesap Arena'ya uymadı sahada "Mehter Takımı" zihniyetinde mücadeleden uzak bir Galatasaray izledik. 4 gün sonra bir takım bu kadar kötü olabilir mi? Acaba, Trabzon'daki sonucun yarattığı rehavet oyuncuların 4 günlük süreyi ciddiyetten uzak yaşamalarını mı sağladı?
Özelliği kalmadı
Takım yardımlaşması, ayağa isabetli pas oynama özelliği ve maçı kazanma duygusu Galatasaray'ı zirveye taşımıştı. Bu özelliklerin hiçbiri Trabzon maçında sahaya yansımadı. Selçuk dışında yürekten oynayan oyuncu yoktu. Bu kötü oyunu "Nasıl olsa kazanırız" konsantrasyonuna bağlayamayız. Çünkü yetenek, ruh ve mücadele kazanma adına Galatasaray'da hiç start almadı.
Melo bile alışık olduğumuz hırsından çok uzaktı. Trabzon'da fırtına gibi esen Eboue'nin hücuma gidecek hali yoktu. Dışarıda müthiş goller atan Necati pozisyon hovardası oldu.
Not: Tolga Özkalfa çaldığı düdükler sonrası topun oyuna çabuk girmemesi adına iyi çalıştı.
Yönetim ruhunda Fırat Aydınus modeli vardı.

Bu web sitesinde çerezler kullanılmaktadır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

"Tamam" ı tıklayarak, çerezlerin yerleştirilmesine izin vermektesiniz.