Mükemmel paylaşım

Fatih Terim, temmuzda yaptığı ilk canlı yayında şu mesajı vermişti: "G.Saray'da kaybolan aile yapısını yeniden kurmak istiyoruz. Her türlü sevgiyi, başarıyı, başarısızlığı Galatasaray ailesi olarak paylaşma düşüncesini inşa etmeye çalışıyoruz. Başarının temelinde aile ruhunu taşıyan bir takım olmak yatar."
Yapılanma sürecindeki yeni Galatasaray belki 2000 takımının ritminde oynamıyor ama saha içinde oyuncular dayanışmayı ve yardımlaşmayı başarıyla uyguluyor. TT Arena'da belirgin olarak göze çarpan bu farklılığın istikrar kazanması için deplasmanlar da öne çıkması gerekiyordu.
Çünkü G.Saraylı oyuncuların kafalarında bir "Deplasman ürkekliği" vardı.
G.Saray Ankara'da farklı kazanırken takım olarak çok koştu ve paylaşım mükemmeldi.
En önemlisi; herkesin takım halinde savunmaya yardıma gelmesiydi. Engin'in kendi kalesinden hızlı hücuma çıkışı, Selçuk'a görerek verdiği pas ve Selçuk'un önüne yuvarladığı topu Kazım'ın mermi gibi bir vuruşla gole çevirmesi müthişti.

TERİM DOĞRU OLANI YAPTI
Bu golü neden anlattım? Selçuk-Engin ikilisi orta alanda oynuyor. Riera ile Elmander savunmada yardımda olduklarından bu hızlı hücumda yer almadılar. Bu tablo saha paylaşımının ve yardımlaşmanın en iyi örneğidir.
G.Saray 2 maçtır iyi oyunun şifresi Engin Baytar. Melo, Arena'da coşuyor ve taraftarlarla mükemmel bir iletişim kuruyor. Melo evdeki coşkulu futbolunu deplasmanlara da taşımalı. Elmander belki çok çalışıyor ancak kaleye sırtı dönük oynayamadığından Riera-Selçuk-
Engin üçlüsünün hücum girişimleri sırasında kendisiyle yapmak istediği duvar paslarına cevap veremiyor. Fatih Terim hem kadro istikrarı hem de kazanan kadroyu bozmamak adına sahaya sürdüğü kadro düşüncesinde haklıydı.
Ancak Baros bu oyun yapısı içinde rakip defans arasına yapacağı koşularla İsveçli Elmander'den daha etkili ve faydalı olur.
Yaptırdığı penaltıdaki Baros'un topla dikine gidişini ve çabukluğu Elmander'de göremeyiz.