Yolları uzun!

Sabahın köründen başlayarak umudu örseleyen bir hüzün çöktü İstanbul'un üstüne dün. İşte böylesi bir İstanbul akşamında tan anı, bahar sabahına çevirmişti adeta sarı lacivertli binlerce sevdalı, Saracoğlu tribünlerini.
Doğrusu Fenerbahçe'nin ilk yarıda sergilediği oyuna ve özellikle 17. dakikadaki ikinci golü ve öncesinde olup bitene baktığımızda, sahadaki futbolcuların da tribünlerden aşağı kalmadığını rahatlıkla söyleyebiliriz. Sağdan topla buluşan Mehmet Topuz'a üstat Alex "Bana at" dercesine elini kaldırarak koşuyor, Mehmet de "Emrin olur" der gibi topu kaptanına postalıyor ve havadaki topu öpercesine, okşarcasına ağlara gönderiyor iş ahlakı profesörü Brezilyalı. Ancak Fenerbahçe'nin o bildik sorunları sürüyor hala. Misal 2. yarı sendromu devam ediyor ne yazık ki. Stoch'un üçüncü bölgede takımdan ziyade kendisine oynaması da tabii. Buna Niang'ın halsizliğini Aykut Kocaman'ın seyretmesi de eklenince, sarı lacivertliler ikinci yarıyı mahkum oynamaktan kurtulamadı. Bu da yürümesi gereken yolun uzunluğunu anlatmaya yetiyor, Aykut Kocaman ve öğrencilerinin.
Bu web sitesinde çerezler kullanılmaktadır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

"Tamam" ı tıklayarak, çerezlerin yerleştirilmesine izin vermektesiniz.