Bu takım izlenir!

Sezona kötü başladı Fenerbahçe. Birden fazla gerekçesi vardı doğrusu. Çünkü sakatı, eksiği çoktu, bütün bu dönem boyunca. Ve biliyorsunuz, "En büyük hayalim Stoch, Dia ve Niang'ı aynı anda oynatmaktır" demişti Aykut Kocaman. Bu dileğini ancak dün akşam gerçekleştirebildi.
Ama tam da düşü gerçekleşmişken Aykut Kocaman'ın, bu üçlüden Stoch zaman zaman saklambaç oynuyormuş görüntüsü verdi. Dia ise bir, iki üç rakip eksilttiği halde takımı 3,4 farklı galibiyetle maçı önde götürüyormuş gibi "Bel kırmak" işini abartarak oynadı maçın başlarında.
Yani Aykut hocanın birlikte oynatmak adına düş kurduğu gözdelerinden Niang dışındakiler "Bel bağlama"nın önemini öteleyerek kavradılar.
Eh, bu kadarı kadı kızında da olur. Semih'in golündeki payı bile hocasının Dia'ya güvenmekte ne kadar haklı olduğunu gösterdi her halde. Tabii, o güzel golü atmakla Stoch da ondan aşağı kalmadı doğrusu.

Sakatlar olsa da farketmez

Artık şu gerçeği açıkça dillendirelim. Aykut Kocaman'ın felsefesini içselleştirdikçe daha da keyif verecek sarı-lacivertliler. Tanıksınız, en kötü zamanında bile (Kayserispor maçı hariç) golsüz biten maçı olmadı. Eh, futbolun en büyük anlamı gol olduğuna göre, taraflı tarafsız her kesin bu Fenerbahçe'ye sahip çıkması lazım. Alex, Selçuk, Özer sakatmış, Emre yorgunmuş fark etmiyor. Mazeret aramadan hücum futbolunu vizyona koyuyor ve futbolseverin başını döndürüyor golle Aykut Kocaman ve öğrencileri.
O halde hangi takımı tutarsa tutsun, gerçek futbolseverlerin Fenerbahçe'nin maçlarını iple çekmesi, her fırsatta onu izlemek için statlara koşması gerekir.
Zira bu takım izlenir.

Bu web sitesinde çerezler kullanılmaktadır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

"Tamam" ı tıklayarak, çerezlerin yerleştirilmesine izin vermektesiniz.