Özlem bitmedi!

Fenerbahçe 27 yıllık özlemi bitirmek isteğiyle maça başladı. Ama karşılaşmanın büyük bölümünde bu isteğe denk düşen bir irade ve mücadele ortaya koyamadı. Bunun bir nedeni sezon adına teselli arayan Trabzonspor'un arzulu, hızlı, dikkatli oyunuydu belki. Ancak asıl neden Alex ve Emre dahil çoğu sarılacivertli oyuncunun kapasitelerine ulaşamamasıydı. Özellikle Özer ve Güiza'nın etkisiz kalması ve rakip ataklarda Selçuk'un çok yalnız bırakılması oyunun kaderini tayin etti zaten. Dolayısıyla bir türlü istediği oyunu tutturamayan sarı-lacivertliler, çok sayıda pozisyon verdiler bordo-mavililere. İkinci yarıya daha dikkatli başladı Fenerbahçe. İlk yarının etkili isimleri Lugano ve Selçuk'a başta Emre olmak üzere eşlik edenlerin sayısı da arttı doğal olarak. Bu olumlu görüntüye kısa süre sonra şapkadan tavşan çıkaran Alex'in golü adeta ödül gibiydi. Ama hepsi bu kadardı işte. Golden hemen sonra "Ben bu kupayı almamaya yeminliyim" dercesine isteksiz oyunlarına geri döndü Alex ve arkadaşları. Doğrusu bu ya Daumda onlardan geri kalmadı. Mesela Selçuk'un orta sahadaki yalnızlığını umursamadı. 1-0 öne geçmişken Emre'yi oyundan alarak, orta sahasını kendi elleriyle hepten dirençsiz hale getirdi. Ve en önemlisi iş işten geçtikten sonra 4.5 dakika kala Gökhan Ünal'ı oyuna aldı. İşin özeti şu: Teknik heyet ve futbolcuları kapsayacak şekilde söyleyelim ki Fenerbahçe bu finale yeterince hazırlanmamış. Sırf bu yüzden de kalite ve kapasitesine yakışacak bir istek, hırs ve mücadele sergileyemedi. Dolayısıyla daha çok isteyen, mücadele eden taraf kazandı ve Trabzonspor sonuna kadar bu kupayı hak etti.

Bu web sitesinde çerezler kullanılmaktadır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

"Tamam" ı tıklayarak, çerezlerin yerleştirilmesine izin vermektesiniz.