Gizli bir el

Carlos ve Kazım'ın ayrılmasından sonra artık büyük ölçüde hak eden formayı giyiyor Fenerbahçe'de. Yani, adaletli davranmaya başladı Daum. Bu da rekabeti tetikleyerek, kadro kalitesinin ortaya çıkmasına yol açtı, bu yarıda oynanan maçlarda. Ama Daum'un gösterdiği basireti maalesef bu sezon hakemlerimiz gösteremiyor. Asli görevi sahadaki her futbolcuyu kurallar içinde oynamaya mecbur bırakmakken, tavır ve kararlarıyla tam tersini yaptı Koray Gençerler. Mesela dakikalar 10'u gösterirken önce Özer'e, ardından Emre'ye yapılanları es geçerek sarı-lacivertlilerin sinir katsayısını artırırken, sonraki zaman diliminde rakip futbolcuların kural dışı hareketi yerleşik hale getirmesine davetiye çıkardı adeta. Her fırsatta Alex ve Emre'ye yapılanları bir kenara koyalım haydi. Ama dakika 73'te ceza sahası dışında Mehmet Topuz'a yapılana düdük çalan bir hakem eğer Güiza'nın ceza sahasında kolundan çekilerek düşürülmesine penaltı çalamıyorsa, demek ki hakem adaleti ve cesareti konusunda görmezden gelinmeyecek denli yetersizlikler taşıyor.
Gecenin rengi tayin edildi
Söylemeye gerek yok ki, bozuk zemin ile basiretsizliğin uç noktası hakem yönetimi ittifak yapınca; futbol, yetenek ve kalite prangaya vurulurken, anti futbola da Nobel Ödülü'nü havaya kaldırmak düştü. Dolayısıyla "Gizli" bir el adeta "Okus-Pokus" yaptı ve gecenin rengini tayin etti. O halde bu ligdeki tek rakibi Galatasaray veya Beşiktaş değil Fenerbahçe'nin demek ki. Bu gerçeği de özellikle sarı lacivertli futbolcular akıllarından çıkarmayacak. Çünkü mücadelenin her türlüsünde en tehlikeli rakipler görünmeyen yani "Gizli" olanlardır. Ki bunların başında da Koray Gençerler gibi hakemler geliyor yazık ki.