Çık bakalım Cardozo!
- Haldun Domaç Yazıları
- 16 Mart 2016, 01:00:32, Güncelleme: 16 Mart 2016, 01:01:26
Trabzonspor'la Beşiktaş arasında ciddi kalite farkı olduğu Avni Aker'de net bir şekilde ortaya çıktı. Üstelik Beşiktaş'ın klasik kurgusunu oluşturan oyuncuların bir kısmının olmamasına, bazılarının da sakat oynamasına karşın. Evet, Trabzon'da da eksikler var ama onlar olsa bile bu farkı kapatmak mümkün değildi.
Çünkü ideal kadroda olması düşünülen iki oyuncudan Onur'un yokluğunu Esteban doldurdu. Başka bir söyleyişle; üzerine düşeni yaptı. Tabii oyun kurucu açısından bakıldığında Mehmet Ekici'nin yokluğu handikap... Çünkü bu görevi üstlenen Marin, bu işi kotaracak oyuncu değil.
Nitekim Trabzonspor oyuna tutunduğu bölümlerde olgun pas üretme konusunda ciddi sıkıntı yaşadı. Üstelik daha etkili oldukları ilk yarıda en büyük açmazları buydu. Oysa oyuna başlarken Cardozo ve Muhammet'i kullanarak Necip-Tosic uyumsuzluğunu cezalandırmayı amaçlıyordu. Yüksek toplarda Cardozo bu ikili üzerinde egemenlik oluşturdu, etkili de göründü.
Sefa aşkını anlamak zor
"İkinci yarı da böyle devam eder" derken, Hami hoca akıl almaz bir değişiklik yapıp, Cardozo'yu çıkardı, Sefa'yı sürdü. Böylece Necip-Tosic dışında; Atiba da ofansif tehdit ortadan kalkınca daha verimli oynamaya başladı.
Hami hocanın Sefa aşkını anlamakta zorlanıyorum. Bu değişikliği öylesine verimsiz oldu ki Beşiktaş'ın 3. kalecisi olan Günay neredeyse yere yatmadan bir 45 dakika oynadı. Bir başka hatası da Yusuf'un bölgesine hiç tedbir almaması... Erkan o bölgeye yardım getirmeyince, Quaresma sağdan müthiş bindirmeler yaptı. Maçın kırılmasına neden olan gol de o bölgeden Quaresma'nın klasik ve nokta atışlı ortasıyla geldi. Golde arka direğe doğru koşuyu yapan Gomez'i ne kadar översek, Yumlu'yu da o kadar eleştirmemiz lazım.
Özetle; Beşiktaş oyunun hiçbir anında kaybedeceğini düşünmeden eksik kadrosuyla maç kazandı.
Trabzonspor ise camia ile barışma fırsatını tepti.
Çünkü ideal kadroda olması düşünülen iki oyuncudan Onur'un yokluğunu Esteban doldurdu. Başka bir söyleyişle; üzerine düşeni yaptı. Tabii oyun kurucu açısından bakıldığında Mehmet Ekici'nin yokluğu handikap... Çünkü bu görevi üstlenen Marin, bu işi kotaracak oyuncu değil.
Nitekim Trabzonspor oyuna tutunduğu bölümlerde olgun pas üretme konusunda ciddi sıkıntı yaşadı. Üstelik daha etkili oldukları ilk yarıda en büyük açmazları buydu. Oysa oyuna başlarken Cardozo ve Muhammet'i kullanarak Necip-Tosic uyumsuzluğunu cezalandırmayı amaçlıyordu. Yüksek toplarda Cardozo bu ikili üzerinde egemenlik oluşturdu, etkili de göründü.
Sefa aşkını anlamak zor
"İkinci yarı da böyle devam eder" derken, Hami hoca akıl almaz bir değişiklik yapıp, Cardozo'yu çıkardı, Sefa'yı sürdü. Böylece Necip-Tosic dışında; Atiba da ofansif tehdit ortadan kalkınca daha verimli oynamaya başladı.
Hami hocanın Sefa aşkını anlamakta zorlanıyorum. Bu değişikliği öylesine verimsiz oldu ki Beşiktaş'ın 3. kalecisi olan Günay neredeyse yere yatmadan bir 45 dakika oynadı. Bir başka hatası da Yusuf'un bölgesine hiç tedbir almaması... Erkan o bölgeye yardım getirmeyince, Quaresma sağdan müthiş bindirmeler yaptı. Maçın kırılmasına neden olan gol de o bölgeden Quaresma'nın klasik ve nokta atışlı ortasıyla geldi. Golde arka direğe doğru koşuyu yapan Gomez'i ne kadar översek, Yumlu'yu da o kadar eleştirmemiz lazım.
Özetle; Beşiktaş oyunun hiçbir anında kaybedeceğini düşünmeden eksik kadrosuyla maç kazandı.
Trabzonspor ise camia ile barışma fırsatını tepti.