Zaaflar sergisi

Hakkı Yalçın hakki.yalcin@fotomac.com.tr
Dün gece kim çağırdıysa galibiyeti, galibiyet ona gitti.
Sezon başından beri yenilmesi en güç takım havasını veren Fenerbahçe, cenkler tarihini boş verip, kuzu kuzu yenilmeyi seçti.
Savunmada rakibe pozisyon vermekle üretilen bir gerilim havası.
Orta alanda bir taşikardi hali.
İçler acısı bir forvet.
***
Pereira maçı kendi yanlışlarını seyretti.
İlk çeyrekte 3 pozisyonla muhatap olan ağır çekimdeki Fernandao'ya baktı. "Bu adamın önüne top atıyorlar ama koşarken ihtiyarlığını ele veren birinin yerine başka bir planım olmalı" diyemedi.
Antalyaspor orta alanı halı sahada oynar gibi geçiyordu da, koca Fenerbahçe'nin iki ön liberoyla rakip alana gidemeyişin sırrını çözemedi.
Gecenin kaliteli kısımlarında öne çıkan hep Antalyaspor'du.
Fenerbahçe'de takımın cümlesi yokluğa karışmak için yarış halindeydi.
***
Gecenin ressamı Samuel Eto'o'ydu.
Hakem üzerinde bile ağırlığı hissettirdiği bir pozisyonda, harika bir alışveriş merkezine çevirdi Fenerbahçe savunmasını.
Golünü de attı.
Sakatlanacak kadar mücadele etti.
Futbolu sadece top ayağına geldiğinde ciddiye alan Nani'ye baktım da.
Aradaki farkın yansımasında Eto'o ya alkış tuttum.
***
Antalyaspor'un hakkını verelim.
Ama Fenerbahçe'nin dün gecesini de "özel bir gece" olarak farz edelim.
Bu takım liderliği dün geceki ölü haliyle ele geçirmedi.
O yüzden dün geceki zaaflar sergisini, her şartta kazanmaya programlanmış bir takımın kazası olarak yorumlayalım.
Ya da iyimserlik diyelim.
Davasına sadık işçiler davasından caymadı.
Ayakları kaydı diyelim.
Çünkü bu takım her zaman böyle yakalanmaz!

Bu web sitesinde çerezler kullanılmaktadır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

"Tamam" ı tıklayarak, çerezlerin yerleştirilmesine izin vermektesiniz.