Böyle Fener'e can kurban

Dün gece böyle bir sahada verdikleri mücadeleyi gördükten sonra Fenerbahçe yenilse bile başlığım değişmezdi. "Böyle Fener'e can kurban." Özveri muhteşemdi, sadakat üst düzey.
Bu takım kendi içindeki ihanete bile yenilmeyecek kadar aşkla doluydu,.
Ayrıca rakibi sıradan göstermekle, rakibin Bayern Münih'i paçavra ettiği gerçeği birbiriyle çelişir. Hatırlatırım.
***
Ruhu dibe vurmuş Meireles, daha maçın başında rakibine iki kere arka arkaya vuruyor. Haklı bir kırmızı kart.
Böylesine ağır bir sahada, takımını yalnız bırakmanın külfeti de ağır.
***
Ama takım ruhu ayaklandığı zaman, sorumsuzluğunu ifşa eden adamların yoklukları bile fark edilmez.
Özellikle ilk yarıda Fenerbahçe'nin 10 kişilik mücadelesine hayran kaldık.
Sahanın her yerinde basan, gerektiğinde rakip alanda kendini hissettiren bir takımda, hiçbirini diğerinden ayırmıyorum.
İkinci yarıda, yorgunluğun getirdiği içe dönük futbol, rakibe zaman zaman pozisyon imkanı verse de, Fenerbahçe rakibinden farklıydı.
Hem düşünce, hem kalite açısından.
Bunu rövanş maçında daha net biçimde göreceğiz.
***
Verilen mücadelenin anlamı açısından, Fenerbahçeli futbolcuları, yaralı arkadaşını sırtında taşıyan diğer yaralı askerlere benzetirsek.
Meireles'i de savaşta ölü taklidi yapan askere benzetiriz.
Takım yenilmedi diye bu adama ceza verilmezse, diğer Fenerbahçeli futbolculara ceza verilmiş olacaktır.
***
Fenerbahçeli futbolcular, gecenin sonunda sevgili taraftarlarına, "Size tur vaat ediyoruz" dediler.
Taraftarlar da kabul etti.
Dünün anlamına mahsuben