Bazen tutiy...
- Hakan Kulaçoğlu Yazıları
- 09 Eylül 2010, 00:57:54
Belçika maçı için geniş ekranlı bir lokantada buluştuk. Yıllardır görmediğim bir arkadaş da var, beraberinde Trabzon'daki köyünden bir komşusunu da getirmiş.
Sohbet arasında ona sordu:
Neylan keldın?
Komşu cevapladı: Otoboslan. "Ha bu gada yoli he! Uçaklan beraber keleydin ya." Öteki sakin: Uçak uçiy. "Uçacak tabii, onun için hızli keliyor". Komşu tamamladı: Bazen düşiy… Sofradakiler misafiri iknaya girişip uçak yolculuğunun ne denli güvenli, kaza olasılığının ne kadar düşük olduğunu anlatmaya çalıştılar.
Sonunda ben, onun gibi koyu bir Trabzonsporlu'nun anlayacağı şekilde açıklayayım dedim: Uçağın düşme olasılığı, Trabzonspor'un isabetli yabancı transferi yapma ihtimalinden bile çok daha düşük... Komşu durakladı, havaya doğru bakıp göz kararı bir hesap yapar gibi birkaç saniye geçirdikten sonra "Yapma ya" dedi. İkna olmuş gibiydi... H H H Maçı izlerken Belçika'nın kadrosuna takıldım. 2008 Olimpiyatları'nda gümüş madalya kazanan kadrodan 7-8 isim vardı.
Türkçe Vikipedi'
de "Belçika Ümit Milli Futbol Takımı'nın kaptanıdır. Her iki ayağını da iyi kullanabilen, önemli bir oyuncu olmaya aday bir genç yetenektir. 2010-2011 sezonunda Trabzonspor'da eksik gözüken 10 numara mevkiinde oynaması beklenmektedir" şeklinde tanımlanan Christian Brüls ise yoktu.
Ümitlerin kaptanı denen Brüls, 2008 olimpik milli takımda da yoktu zaten, bugünkü Trabzonspor'da olmadığı gibi.
Hakkını yemeyelim, Brüls Belçika'nın UEFA'ya bildirdiği U-21 kadrosunda yer alıyor; sekiz maçın hiçbirinde forma giymemiş olsa da. Yönetimin de hakkını yemeyelim, sadece 50 bin euro'ya mal etmişlerdi bu genci.
Yani, diğer onlarca transfer gibi büyük paralar saçılmamış, sadece isabet sağlanamamıştı. H H H Uluslararası menajer Adnan Demir dostumuz nedeniyle Trabzonspor, Belçika futbol piyasasına pek sıcaktır.
Bir Dembele, bir Lukaku, bir Hazard keşfi yapılamayıp Sommers düzeyinde kalınmış olsa da, hiç değilse bir Yattara vardır, Özkan Sümer'in Belçika'da bulduğu. Hayrettin bey asbaşkan olduğunda, uzun süredir transfer piyasasından uzaklığı ve Demir'le yakın dostluğu nedeniyle, olsa olsa Belçika pazarından oyuncu alınacağı eleştirisini çoğumuz yapmıştık. Hemen akabinde de Colman gelmişti. Fena da çıkmadı doğrusu.
Sonuçta, çok sayıda yabancı transfer hatası yanında Yattara ve Colman gibi isabetler de sağlanmış. Başarı oranı düşük, ancak sıfır da değil. Yani biz de diyebiliriz ki: Bazen tutiy...
Sohbet arasında ona sordu:
Neylan keldın?
Komşu cevapladı: Otoboslan. "Ha bu gada yoli he! Uçaklan beraber keleydin ya." Öteki sakin: Uçak uçiy. "Uçacak tabii, onun için hızli keliyor". Komşu tamamladı: Bazen düşiy… Sofradakiler misafiri iknaya girişip uçak yolculuğunun ne denli güvenli, kaza olasılığının ne kadar düşük olduğunu anlatmaya çalıştılar.
Sonunda ben, onun gibi koyu bir Trabzonsporlu'nun anlayacağı şekilde açıklayayım dedim: Uçağın düşme olasılığı, Trabzonspor'un isabetli yabancı transferi yapma ihtimalinden bile çok daha düşük... Komşu durakladı, havaya doğru bakıp göz kararı bir hesap yapar gibi birkaç saniye geçirdikten sonra "Yapma ya" dedi. İkna olmuş gibiydi... H H H Maçı izlerken Belçika'nın kadrosuna takıldım. 2008 Olimpiyatları'nda gümüş madalya kazanan kadrodan 7-8 isim vardı.
Türkçe Vikipedi'
de "Belçika Ümit Milli Futbol Takımı'nın kaptanıdır. Her iki ayağını da iyi kullanabilen, önemli bir oyuncu olmaya aday bir genç yetenektir. 2010-2011 sezonunda Trabzonspor'da eksik gözüken 10 numara mevkiinde oynaması beklenmektedir" şeklinde tanımlanan Christian Brüls ise yoktu.
Ümitlerin kaptanı denen Brüls, 2008 olimpik milli takımda da yoktu zaten, bugünkü Trabzonspor'da olmadığı gibi.
Hakkını yemeyelim, Brüls Belçika'nın UEFA'ya bildirdiği U-21 kadrosunda yer alıyor; sekiz maçın hiçbirinde forma giymemiş olsa da. Yönetimin de hakkını yemeyelim, sadece 50 bin euro'ya mal etmişlerdi bu genci.
Yani, diğer onlarca transfer gibi büyük paralar saçılmamış, sadece isabet sağlanamamıştı. H H H Uluslararası menajer Adnan Demir dostumuz nedeniyle Trabzonspor, Belçika futbol piyasasına pek sıcaktır.
Bir Dembele, bir Lukaku, bir Hazard keşfi yapılamayıp Sommers düzeyinde kalınmış olsa da, hiç değilse bir Yattara vardır, Özkan Sümer'in Belçika'da bulduğu. Hayrettin bey asbaşkan olduğunda, uzun süredir transfer piyasasından uzaklığı ve Demir'le yakın dostluğu nedeniyle, olsa olsa Belçika pazarından oyuncu alınacağı eleştirisini çoğumuz yapmıştık. Hemen akabinde de Colman gelmişti. Fena da çıkmadı doğrusu.
Sonuçta, çok sayıda yabancı transfer hatası yanında Yattara ve Colman gibi isabetler de sağlanmış. Başarı oranı düşük, ancak sıfır da değil. Yani biz de diyebiliriz ki: Bazen tutiy...