Liman kokulu tur
- Hakan Kulaçoğlu Yazıları
- 10 Ağustos 2010, 00:27:03
Hayatta her şeyin iyi ve kötü yanları var.
Olumsuz olduğunu düşünebileceğimiz birçok şeyin altından hayır çıkabiliyor.
Büyük zorluk olarak gördüğümüz işlerden ciddi yararlar sağlanabiliyor. Trabzonspor'un çektiği kurayı da bu bakışla değerlendirmek gerekiyor.
Bundan 36 yıl önce bir ekim günü, o zamanki kapasitesi ve adıyla on küsur bin kişilik 'Şehir Stadı'nda oynanan maçın tribününden bugüne kalabilenlerden biriyim.
Bob Paisley'nin Liverpool'u ile Ahmet Suat'ın Trabzon'u.
Yılların hayat deneyimi ve son 15 yılın Trabzonspor yazarlığı bile o duygunun, gururun nasıl anlatabileceğini, genç kuşaklara nasıl aktarabileceğini öğretemiyor insana.
ŞANSLAR % 60 - % 40 GİBİ
Yetmişleri, seksenleri çok parlak olan iki kulübün doksanlı yılları ne yazık ki çok verimsiz geçmişti. Sonra, Anfield Road'un Kızıllar'ı, yeni binyılın dönemecinde Gérard Houllier yönetiminde Lig Kupası, Federasyon Kupası, UEFA Kupası ve Avrupa Süper Kupa'sı dörtlemesini yaptığında "Liverpool'un dönüşünden Trabzon'un umuduna" başlıklı bir yazı kaleme almıştım.
İki önemli liman kentinden doğup altyapıdan çıkardığı yıldızlarla futbola damga vuran iki kulübün benzerliğinden yola çıkarak Trabzonspor'a da bir yeniden doğuş dileyerek.
Ancak aradan geçen bir dekat Liverpool'a Premier League unvanı getirmediği gibi Trabzonspor'a da Süper Lig şampiyonluğu göstermedi. Liverpool 2 ulusal kupa, bir UEFA Kupası, bir de
AVRUPA SÜPER KUPASI
kazanırken, Karadenizli eski dostu sadece 3 Türkiye Kupası ve bir de Süper Kupa sahibi olabildi.
Liverpool gibi bir dev elbette eleme turu için zor bir rakiptir. Ancak yine de süper kura sayılır. Liverpool'un ön elemeye kalması doğalsa, buradan elenip Avrupa'yı hiç görememesi de normaldir. Bence şanslar % 60- % 40 gibidir. Liverpool şu an yeni bir hoca, geçtiğimiz yıl hayâl kırıklığı yaratan bir kadro, formsuz bir Torres demek.
FIRSATI İYİ DEĞERLENDİRMELİ
Benayoun Chealse'ye, Xabi Alonso Real'e gitti; bu kayıplar da önemli. Şüphesiz Türk futbolunun iki sıkıntısı, savunmada ve hücumda duran top dezavantajı ile atağa çıkarken top kaptırmayı Süper Kupa maçında da gözledik. Bunlara dikkat edilmesi ve çözüm bulunması halinde her iki maça da ortak olunacaktır.
Ayrıca, bu fırsat marka değeri açısından da iyi değerlendirmeli. Yönetim bu gibi işleri başarıyor.
O dönemin yöneticileri, futbolcuları, teknik adamları, yardımcı personeli, radyo spikeri, o maça tanıklık etmiş kıdemli veya emekli gazeteciler kulübün davetlisi olarak Trabzon'daki maçta ağırlanmalıdır. Üzerinde maçın künyesinin yer alacağı özel formalar hazırlanmalı, şık da bir kitapçık bastırılmalı, Kaptan Dozer Cemil anıları planlanmalıdır.
Trabzonspor'un bu süper kuranın hakkını vererek ülke futbolunu en iyi şekilde temsil edip, alnının akıyla çıkacağına inanıyorum.
Görev yönetimde ve 34 yıl önce oyuncu olarak çıktığı randevuya bu kez teknik patron olarak katılma onurunu yaşayan Güneş'te.
Olumsuz olduğunu düşünebileceğimiz birçok şeyin altından hayır çıkabiliyor.
Büyük zorluk olarak gördüğümüz işlerden ciddi yararlar sağlanabiliyor. Trabzonspor'un çektiği kurayı da bu bakışla değerlendirmek gerekiyor.
Bundan 36 yıl önce bir ekim günü, o zamanki kapasitesi ve adıyla on küsur bin kişilik 'Şehir Stadı'nda oynanan maçın tribününden bugüne kalabilenlerden biriyim.
Bob Paisley'nin Liverpool'u ile Ahmet Suat'ın Trabzon'u.
Yılların hayat deneyimi ve son 15 yılın Trabzonspor yazarlığı bile o duygunun, gururun nasıl anlatabileceğini, genç kuşaklara nasıl aktarabileceğini öğretemiyor insana.
ŞANSLAR % 60 - % 40 GİBİ
Yetmişleri, seksenleri çok parlak olan iki kulübün doksanlı yılları ne yazık ki çok verimsiz geçmişti. Sonra, Anfield Road'un Kızıllar'ı, yeni binyılın dönemecinde Gérard Houllier yönetiminde Lig Kupası, Federasyon Kupası, UEFA Kupası ve Avrupa Süper Kupa'sı dörtlemesini yaptığında "Liverpool'un dönüşünden Trabzon'un umuduna" başlıklı bir yazı kaleme almıştım.
İki önemli liman kentinden doğup altyapıdan çıkardığı yıldızlarla futbola damga vuran iki kulübün benzerliğinden yola çıkarak Trabzonspor'a da bir yeniden doğuş dileyerek.
Ancak aradan geçen bir dekat Liverpool'a Premier League unvanı getirmediği gibi Trabzonspor'a da Süper Lig şampiyonluğu göstermedi. Liverpool 2 ulusal kupa, bir UEFA Kupası, bir de
AVRUPA SÜPER KUPASI
kazanırken, Karadenizli eski dostu sadece 3 Türkiye Kupası ve bir de Süper Kupa sahibi olabildi.
Liverpool gibi bir dev elbette eleme turu için zor bir rakiptir. Ancak yine de süper kura sayılır. Liverpool'un ön elemeye kalması doğalsa, buradan elenip Avrupa'yı hiç görememesi de normaldir. Bence şanslar % 60- % 40 gibidir. Liverpool şu an yeni bir hoca, geçtiğimiz yıl hayâl kırıklığı yaratan bir kadro, formsuz bir Torres demek.
FIRSATI İYİ DEĞERLENDİRMELİ
Benayoun Chealse'ye, Xabi Alonso Real'e gitti; bu kayıplar da önemli. Şüphesiz Türk futbolunun iki sıkıntısı, savunmada ve hücumda duran top dezavantajı ile atağa çıkarken top kaptırmayı Süper Kupa maçında da gözledik. Bunlara dikkat edilmesi ve çözüm bulunması halinde her iki maça da ortak olunacaktır.
Ayrıca, bu fırsat marka değeri açısından da iyi değerlendirmeli. Yönetim bu gibi işleri başarıyor.
O dönemin yöneticileri, futbolcuları, teknik adamları, yardımcı personeli, radyo spikeri, o maça tanıklık etmiş kıdemli veya emekli gazeteciler kulübün davetlisi olarak Trabzon'daki maçta ağırlanmalıdır. Üzerinde maçın künyesinin yer alacağı özel formalar hazırlanmalı, şık da bir kitapçık bastırılmalı, Kaptan Dozer Cemil anıları planlanmalıdır.
Trabzonspor'un bu süper kuranın hakkını vererek ülke futbolunu en iyi şekilde temsil edip, alnının akıyla çıkacağına inanıyorum.
Görev yönetimde ve 34 yıl önce oyuncu olarak çıktığı randevuya bu kez teknik patron olarak katılma onurunu yaşayan Güneş'te.