Milli Takım hocası büyük ihtimalle
Guus Hiddink oldu. Eski öğrencisi
Oğuz Çetin de yardımcılığını yapacak. Hiddink'in Fenerbahçe'de görev aldığı kısa dönemde, ben de muhabirdim.
Hollanda'daki kamptan itibaren gittiği güne kadar çok yakın takip ettim. Daha sonra uluslararası organizasyonlarda karşılaştık ve sohbet ettik.
Hiddink-Çetin ikilisi, temelinde "
güven" olması açısından çok doğru bir seçim. Oğuz hoca,
Almanca bildiği için Hiddink ile o zamanlar da doğrudan ilişki kurabiliyor, onunla dertleşiyor ve takım için tartışmalar yapıyorlardı. Reklam arayan bir şarkıcı ile buluşmasının fotoğraflanması ile birlikte Hiddink'in kimseye güveni kalmadığı bir dönemde de
dert ortağı Oğuz Çetin olmuştu. Üste gelenin, yardımcısının altını oymayacağını bilmesi,
verimli calışmasındaki temel neden. Hiddink'in
tecrübesi Oğuz Çetin'i de ileriki yıllarda
parlatacaktır. Her şey bir kenara
Ersun Yanal'ın A Milli Takım haricindeki tüm organizasyonun başına geçmesiyle gerçek devrim başlayacaktır. İlk kez üst düzey teknik adam, yarışmacı olmaktan vazgeçerek, koordinasyonu ve organizasyonu tüm enerjisi ile yükleniyor. Ersun Hoca'nın
bilimselliğe yatkınlığı, zorlukların bizzat içinde büyümesi, beklentileri net olarak tahlil etme yeteneği ve kapasiteyi kullanma özelliği, birkaç yıl içinde çok önemli gelişmelerin işareti olacaktır. Federasyon Başkanı
Mahmut Özgener, yavaş davranıyor gibi gözüküyor ama sağlam temellerin de sahibi olacakmış gibi gözüküyor.