Ders niteliğinde

Beşiktaş her zamanki gibi başladı maça. Hızlı, topu ayağında tutan, pas yapan ve oyunu üçüncü bölgeye taşıyan ve en önemlisi pozisyona giren. Kadroya gelince, Şenol hoca Necip, Kerim ve Gökhan Töre'yi hamle oyuncusu olarak yanında oturttu. Öyle bir maç yaşadık ki, ilk 45 dakikalık bölümünde yaptığı kurtarışlarla kendi rekorunu kırarak yıldızlaşan Muslera maçın adamı oldu. Beşiktaş adına hangi oyuncudan başlasak eksik kalır. Ancak oyunu iyi oynamak skoru yakalamak anlamına gelmiyor. Bulduğunu yapacaksın, atacaksın. Sonra kalendeki genç kalecini yaptığı bir hatanın faturasını ödeyemezsin. Neyse ki Gomez yenen saçma ve komik golün karşılığını hemen verdi de oyuna denge geldi. Sonrasında da Şenol hoca sırasıyla Kerim ve Gökhan'ı oyuna aldı.
Biri ortaladı biri attı. Ders olur ders.
Büyük kaptan!
Gelelim büyük kaptan Tolga'ya.
Beşiktaş'ın kaptanı her ne şartta olursa olsun o takımın içinde oalacak. İster yedek isterse kadro dışında kalsın, takım otobüsü ile stada gelecek.
Gelmezse de kendi tercihine bakılmaksızın gereken yapılacak. Gereken mi ne? Onu da büyük yöneticiler belirlesin!
Son olarak Galatasaray teknik direktörü Mustafa Denizli'nin Galatasaray'a oynattığı ezik futbola şaşırdım.
Elindeki kadroyu suçlamak yerine takıma sihirli bir dokunuş yapsa da biz de iyi bir derbi izleseydik.

Bu web sitesinde çerezler kullanılmaktadır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

"Tamam" ı tıklayarak, çerezlerin yerleştirilmesine izin vermektesiniz.