Kalfa kaldın!

Uzun zamandır böyle tempolu bir maç izlememiştim. Beşiktaş maçın tamamında üstün olan taraftı. Sahanın tümünde, tüm bölgelerde iyi işler yaptı. Pas trafiğini üçüncü bölgeye de taşıdı. Teknik direktör Bilic bile tam konsantreydi maça! Hatta Sosa'nın attığı gol bana 2002-2003 sezonunda deplasmanda oynanan Denizlispor maçında 73.dakikada Sergen'in attığı golü hatırlattı ve benzer bir final olur mu diye kendi kendime sorduğum bile oldu. Olamazdı. Önemli bir katkı payını unutmuştum. O dönem Tolga Özkalfa gibi hakemler yoktu. Beşiktaşlı futbolcuların ikili mücadelelerdeki tüm isyanları haklı, hakem kararları ise yanlıştı. Hal böyle olunca hakemi de yenmek lazımdı. Ama ne mümkün? Faulü görmez, 77.dakikada dışardan çevrilen topu yardımcı dahil es geçer, korner yerine aut verilirse buna kimsenin yapacağı bir şey yoktu. Kalfa'nın verdiği tek doğru karar kırmızı kart kararıydı.
Son çare Tosun
Maçın bitimine 10 dakika kala Bilic kendisinden beklemediğim bir hamle yaptı ve forveti üçledi.
Ama kontrolünü kaybetmişti Beşiktaş.
Varı-yoğuyla saldırdı. Denedi.
Demba ile, Tolgay ile, Gökhan ile, Sosa ile... Olmayınca olmuyor işte.
Olcay dışında oyuna sonradan giren Mustafa, Cenk ve Oğuzhan da dahil herkes elinden geleni yaptı dün akşam.
Hafta arasında yayıncı kuruluşa " Şampiyonluk Galatasaray derbisine kalmaz " diyen Olcay ne kadar haklı olduğunu gösterdi.
Gerçekten kalmadı. Türkçe de bir laf var Olcay, erken öten horozun ibiğini keserler.